21. Hukuk Dairesi 2018/3559 E. , 2019/4610 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Davacı SGK ve bağkur sigortalısı olduğunu, bağkur üzerinden aylık bağlandığını, tavandan yapılan bağkur prim ödemelerinin SSK’ya sayılması, SSK’dan emeklilik tahsisi olup ve mahrum kalınan aylıklarında ödenmesi gereken tarihlerden itibaren ödenmesi, bu kabul edilmezse bağkur hizmetleri dikkate alınmadan sadece 506 ... kapsamındaki hizmetler üzerinden aylığa hak kazandığının tespitini, SSK emekliliğinin talep tarihi 20/08/2015 itibarı ile tesis edilmesi ve 01/09/2015 den itibaren mahrum kalınan fark aylıklarının ödenmesi gereken tarihten itibaren faizi ile birlikte ödenmesini istemiştir.
B)Davalı Cevabı :
Davalı kurum vekili, zaman aşımı, hak düşürücü süre itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve kararı :
Mahkemece, davacının şirket ortaklığı sebebi ile başlatılan bağkur hizmetlerinin iptalini gerektirir herhangi bir durum bulunmadığı, bu kapsamda yapılan prim ödemelerinin yasadan kaynaklandığı, bu nedenle bağkur primlerinin iptali ile SSK lı hizmetlere nakledilemeyeceği, ancak davacının 10/03/1988-30.6.2008 döneminde, aralıklarla toplam 7084 gün, 4/1- a maddesi kapsamında geçerliliği Kurumca da kabul edilmiş sigortalılığı bulunduğu, 2829 ... hizmet birleştirmesini öngörmekte ise de zorunlu olmadığı, ya ilgilinin talebinin gerektiği ya da bir sigortalılık türünden aylık bağlanamıyor ise uygulanması gerektiği, tahsis talep tarihi itibariyle davacının doğum tarihi, SSK lı hizmet süresi ve ödenmiş prim gün sayısının, 506 ... nın 81/ B -g maddesi kapsamında yaşlılık aylığı bağlanması için yeterli bulunduğu gerekçesiyle "Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile,
Davacının bağkur yasası gereği 01/10/2008-18/06/2014 dönemi ödediği primlere göre 1479 ... kapsamında geçerli hizmet süresinin 5510 ... nın 4/1-a ( 506 ... ) kapsamında sigortalılık süresinden sayılarak bağlanan aylığın bu duruma göre tahsisi ve fark aylıklarının faizi ile tahsili talebinin reddine,
Davacının 20/08/2015 tarihli talebine istinaden sırf 506 ... kapsamında geçen hizmetleri üzerinden aylık almaya 506 ... nın 81/ B -g maddesi gereği hak kazandığının tespiti ile bağkur hizmetlerinin dikkate alınmaksızın 7054 gün 4/1- a maddesi kapsamındaki hizmetleri üzerinden 01/09/2015 den itibaren aylık almaya hak kazandığının tespitine , bu tarihten itibaren oluşacak fark aylıklarının her ay için tahakkuk tarihlerinden itibaren yasal faiz ile birlikte davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine..." karar verilmiştir.
İstinaf başvurusu :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, bağ-kur prim ödemelerinin SSK"ya yapılmış sayılması halinde hem SSK"dan emekli olacağını, hem de aylık miktarının yükseleceğini;
Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde, toplanan delillerin yetersiz olduğunu, davanın sübut bulmadan karara bağlandığını ileri sürmektedirler.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi :
Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusu sonucunda; İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamından, 2829 sayılı Kanundan yararlanmak için kişiyi tüm sosyal güvenlik kurumlarına tabi hizmet sürelerini birleştirmeye zorlamanın, sosyal güvenlik sistemi ve amacı ile bağdaşmadığı gerçeği karşısında ( YHGK"nun, 2002/ 21-132, 2002/ 139 sayılı kararı ile aynı yönde, 2006/21-485, 2006/ 483 ve 2010/ 10-126, 2010/ 133 sayılı kararları), 18.8.1964 doğumlu davacının, 506 sayılı Kanun kapsamında geçen hizmet süresi dikkate alındığında, 19.8.2015 tarihinde Kuruma intikal eden tahsis talep tarihi itibariyle, 506 sayılı Kanunun geçici 81/B,g bendi kapsamında, 10.3.1988 sigortalılık başlangıcına göre, 25 yıllık sigortalılık süresini, 50 yaşını ve 5375 günden fazla malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olma koşullarını yerine getirdiği, geçerli bağ-kur sigortalılığı için ödediği primlerin aktarımın söz konusu olamayacağı, böylece davanın kısmen kabulüne dair mahkemenin maddi vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı ve davalı Kurum vekillerinin istinaf istemlerinin 6100 sayılı HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
E)Temyiz :
Davacı temyiz dilekçesinde özetle :öncelikle verilen kararın yargı içtihadına aykırı olarak davalı tarafa vekalet ücreti hükmedilmesi yönünden bozulmasını, davanın tamamen kabulüne karar verilmesi yönünde emsal T.C. Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/1479 E.S, 2011/12497 K.S ve 27.09.2011 Tarihli Kararı Gözetilerek, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 20.03.2018 tarih, 2017/2590 e. ve 2018/498 k. sayılı kararının istinaf taleplerinin reddi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Kurum vekili özetle ; Toplanan delillerin anılan karar açısından yeterli olmadığını,yeterli inceleme yapılmadan ve dava sübut bulmadan dosyanın karara bağlandığını belirterek verilen kararı temyiz etmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Somut olayda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, davanın terditli açılmış olduğunun anlaşılması karşısında davalı Kurum yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken aksi şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK"nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
Hükümde yer alan “Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden tarife gereği takdir olunan 1980,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” ifadelerinin çıkarılarak ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA karar vermek gerekmiştir.
H)SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1)Davalı Kurumun temyiz itirazlarının reddine,
2)Davacı temyizine gelince; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının son bendinde yer alan " Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden tarife gereği takdir olunan 1980,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine”rakam ve sözcüklerinin hükümden çıkartılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile (DÜZELTEREK ONANMASINA), dosyanın ilk derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20/06/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.