15. Ceza Dairesi 2018/5330 E. , 2020/4723 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1,62,52/2,50/1-a ve 52/2-4 maddeleri uyarınca ayrı ayrı mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Hükümden önce 05/08/2017 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanun’un 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 291. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen ve bölge adliye mahkemelerinin kararlarına karşı yedi gün olarak öngörülen temyiz süresinin onbeş gün olarak değiştirildiği; ancak bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay"dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK"nın 305 ilâ 326. maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK"nın 310. maddesi uyarınca da temyiz süresinin bir hafta olduğu gözetilmeden, hüküm fıkrasında kanun yoluna başvuru süresinin 15 gün olduğu belirtilmek suretiyle yanıltıcı ifade kullanılmış olması karşısında; sanıkların 7 günlük yasal süresi geçtikten sonra yaptığı temyiz istemlerinin süresinde olduğunun ve sanıklara atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak; uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanıkların, olay tarihinde aynı eylem ve fikir birliği içinde hareket ederek, kurgulanan plan çerçevesinde sanık ..."ın banka önünde bulunan katılanın yanına yaklaşarak, “Almanya"dan geldiğini, pasaportunu ve paralarını çaldırdığını” söyleyerek cebinden sarı renkli bir saat çıkarttığı, “cenazesinin olduğunu, cenazeye gidemediğini, kol saatinin çok değerli olduğunu, ancak saati acil olarak bozdurması gerektiğini” söylediği, bu sırada olay yerine diğer sanık ..."ın da geldiği ve sanık ..."ın elinden saati alıp kontrol ettikten sonra "bu saat altın, cebine koy, yoksa seni çarparlar" diyerek katılanı saatin altın olduğu hususunda güven telkin ettiği, daha sonra sanık ..."dan saati kendisine çek karşılığında satmasını istediği, sanık ..."ın ise acil nakit paraya ihtiyacı olduğunu söyleyerek katılandan yardım istediği, bunun üzerine katılanın bankadan çektiği 5.000.TL ve üzerinde bulunan 2.000.TL olmak üzere toplam 7.000.TL parayı sanık ..."a verdiği ve saati satın aldığı, katılanın saati kuyumcuya gösterdiğinde altın olmadığını, değersiz bir saat olduğunu öğrendiği, sanıkların bu şekilde üzerlerine atılı suçu işlediği iddia olunan somut olayda, sanık savunmaları, katılan beyanı, fotoğraf teşhis tutanağı ve tüm dosya kapsamından sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğuna ilişkin mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıkların herhangi bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 04/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.