Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/7103
Karar No: 2019/11115
Karar Tarihi: 26.11.2019

İcbar suretiyle irtikap - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2019/7103 Esas 2019/11115 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, işletme müdürü olarak görev yaptığı tarihte, işletmede çalışanların çocuklarının aracına zarar verdiği iddiasını öğrenince, katılanları baskı altına alarak 14.000 TL aldığı iddiasıyla “icbar suretiyle irtikap” suçundan mahkum edildi. Ancak, suçun kesinlikle ispat edilmemesi ve şüpheden sanık yararlanır ilkesinin göz ardı edilmesi nedeniyle sanık beraat etmelidir. Ayrıca, suçun özelliği ve durumun ciddiyeti göz önüne alınarak sanık hakkında hapis cezasına ek olarak, hak ve yetkileri kötüye kullanmak suçuna yönelik ceza verilmesi gerekmektedir. Karar, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 237/2, 260/1, 318, 321, 326/son maddeleri ve Türk Ceza Kanunu’nun 53/1-a ve 53/5 maddelerine dayandırılmıştır.
5. Ceza Dairesi         2019/7103 E.  ,  2019/11115 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : İcbar suretiyle irtikap
    HÜKÜM : Zincirleme icbar suretiyle irtikap suçundan mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;
    CMK"nın 260/1. maddesine göre iddianame yerine geçen görevsizlik kararı ile icbar suretiyle irtikap suçundan açılan kamu davasında katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Kanunun 18. maddesindeki "...Hazine avukatının yazılı başvuruda bulunması halinde Maliye Bakanlığı, başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanır." düzenlemesinin verdiği yetkiye ve CMK"nın 237/2. maddesine dayanılarak Hazinenin açılan kamu davasına katılan olarak KABULÜNE, sanık hakkında tayin olunan cezanın miktarına göre müdafin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 318. maddesi uyarınca REDDİYLE, incelemenin, katılan ... vekilinin 17/07/2019 tarihli dilekçesinin temyiz iradesi içermediği nazara alınarak, sanık müdafilerin temyiz itirazlarıyla sınırlı ve duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Olay tarihinde ... Orman İşletme Müdürlüğünde işletme müdürü olarak görev yapan sanığın, aynı işletme müdürlüğünde geçici işçi olarak çalışan katılanların çocuklarının arabasına zarar verdiğini öğrenmesi üzerine "aracının değerinin 14.000 TL olduğunu ve bu parayı ya 3 gün içerisinde getirirsiniz ya da çalışma aktinizi askıya alırım" şeklindeki sözlerle katılanları baskı altına alarak onlardan 14.000 TL aldığı iddia ve kabul edilen somut olayda; sanığın aşamalardaki savunmalarında aracın mevcut değerini, meydana gelen zararı gidermek için yaptığı masrafları ve değer kaybını dikkate alarak katılanlarla 14.000 TL verilmesi hususunda anlaştıklarını ve aracı da katılanlara vererek çocukları hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini beyan ettiği, katılanların ise sanığın kendilerine istediği parayı vermemeleri halinde iş akitlerini askıya alacağını söylediğini, bu baskı altında sanığa aracın gerçek değerinden fazla para ödediklerini beyan ettikleri, dosya kapsamına göre katılanların sanığı olay tarihinden 3 yıl sonra şikayet etmeleri ve iş akitlerinin askıya alındığına dair belgelerin kurum kayıtlarında da tespit edilememesi hususları gözetildiğinde, ceza yargılamasının en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden biri "şüpheden sanık yararlanır ilkesi" olup, bu kapsamda sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesi için suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikle ispat edilmesi ve sanığın mahkumiyetine karar verilebilmesi bakımından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin mutlaka sanık yararına değerlendirilmesi gerektiği nazara alındığında, yüklenen suçtan sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    Katılanların ekonomik durumlarının araştırılmasından sonra irtikap edildiği kabul edilen 5.500 TL yönünden TCK"nın 250/4. maddesinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Anayasa Mahkemesinin TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı Kararının değerlendirilmesi lüzumu,
    Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında, aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince hükmolunan hapis cezasının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin nazara alınmaması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 26/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi