11. Hukuk Dairesi 2018/1452 E. , 2019/2969 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada... 1.Asliye Hukuk Mahkemesince (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) verilen 20/04/2017 tarih ve 2013/444 E 2017/253 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 10/01/2018 tarih ve 2017/1077-2018/24 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin davalının ortağı olduğu Gürünmak İthalat İhracat Makine Hafriyat İnşaat Taahhüt Ticaret Limited Şirketine hissedar olma konusunda davalı ile anlaşmış olduklarını, davalıyı yalnızca şirket hissesi satın alınması amacıyla... 1. Noterliği"nin 25/05/2004 tarihli vekaletnamesi ile vekil tayin ettiğini, müvekkilince verilen vekaletnamede hisse satımı konusunda yetki verilmemesine rağmen, 22/05/2007 tarihinde davalının vekaletnameye dayanarak müvekkiline ait 50.000,00 TL"ye karşılık gelen hisseyi noter işlemi ile eşi ..."a devrettiğini, hisse devrine ilişkin dava dışı şirkette ortaklar kurul kararı alındığını, bu kararda müvekkiline ait imzanın da sahte olduğunu, 6762 sayılı TTK"nın 520. maddesi gereğince şirket hisse devrinde hissedarların 3/4 oranında paydaş çoğunluğu olmadığından işlemin batıl olduğunu, davalının vekalet yetkisini aşarak ve vekalet görevini kötüye kullanarak müvekkiline ait şirket hisselerini müvekkilinin istem ve talimatı dışında devrettiğini ve müvekkilini zarara uğrattığını, hisse bedelinin kendine ödenmesi için 50.000,00 TL"nin tahsili için yapılan takibe davalının itirazı sonucu takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğundan itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı vekili; davanın zaman aşımına uğradığını, sahte imzaların müvekkili tarafından atılmadığını, vekaletnamede şirket hisselerini devretme yetkisinin bulunduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davalının, davacının kedisine verdiği vekaletnameye dayanarak davacının hisselerini dava dışı 3. kişiye devrettiğini,... 1.Noterliğinde düzenlenen 25/05/2004 tarih ve 5259 yevmiye numaralı vekaletnamede hisse devri husunda davalıya bir yetki verilmediğini, bu nedenle hisse devrinin hukuken mümkün olmadığını, hisse devrinin haksız ve yolsuz olup, davacının talebinde haklı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile icra takibine itirazının iptaline, alacağın % 20"si oranında icra inkar tazminatının davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karar aleyhine, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.... BAM 21. Hukuk Dairesince, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; davacı tarafından davalıya verilen vekaletnamede davalıya davacıya ait hisseleri satmaya ve bir başka kişiye devir etmeye yönelik herhangi bir yetki verilmediği, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca 2014/81849 soruşturma dosyasından alınan grafoloji raporunda 22/05/2007 başlıklı "hisse devirleri hakkında" konulu şirket karar defterindeki davacı adına bulunan imzanın ... elinden çıkmadığının tespit edildiği, bu hale göre, vekaletnamede davacıya ait hisseleri bir başkasına satma veya devretme yetkisi bulunmadığı halde davalının davacıya ait hisseleri noterde yapılan Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesi ile 50.000,00 TL bedelle eşi ..."a sattığı devir bedelinin davacıya ödendiğine ilişkin herhangi bir bilgi, belge veya makbuzun dosyaya sunulmadığı, davacının hisse devir bedeli olan 50.000,00 TL"yi davalıdan talep ve dava hakkı bulunduğundan, ilk derece mahkemesinin davanın kabulü ile itirazının iptali ve takibin devamına yönelik verilen kararında bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Dava dilekçesi ve tensip zaptı 17.01.2014 tarihinde davalıya tebliğ edilmiş olup, davalı vekilinin UYAP üzerinden 31.01.2014 tarihli zamanaşımı def"ini de içeren cevap dilekçesini 6100 sayılı HMK"nın 127. maddesindeki süre içinde vermiş olduğu anlaşılmakta olup, İlk Derece Mahkemesince verilen kararda davalı vekilinin cevap dilekçesindeki zamanaşımı def"i ve diğer savunmaları incelenmediği gibi bu yoldaki istinaf başvurusunun içeriğine rağmen Bölge Adliye Mahkemesince, davalının cevap dilekçesi vermediğinden daha sonraki tarihli zamanaşımı def"inin süresinde ileri sürülmediği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun reddine karar verildiği anlaşılmakta olup, anılan husus T.C. Anayasa"sının hak arama hürriyeti başlıklı 36. maddesindeki Adil Yargılanma Hakkının bir görünümü olan 6100 sayılı HMK"nın 27. maddesi uyarınca taraflara tanınmış Hukuki Dinlenilme Hakkını ihlal ettiğinden, davalının 6100 sayılı HMK"nın 127. maddesine göre süresinde verdiği cevap dilekçesindeki zamanaşımı def"i ve savunmaları tartışılıp neticesine göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
Şu halde, davanın dayanağı olan davalının vekaletnamede yetkisi olmadığı halde davacıya ait şirket hisselerini dava dışı şahsa devrettiği bu devir işlemini onaylayan limited şirketi ortaklar kurulu kararında davacı adına atılan imzanın da davacıya ait olmadığı maddi vakıaları ile davalı aleyhine icra takibindeki anılan şekilde devredildiği iddia edilen şirket hissesi bedelinin tahsil istemi nazara alındığında, 6100 sayılı HMK"nın 31. maddesindeki davayı aydınlatma ödevi kapsamında, davanın hukuksal dayanağı konusunda hukuki açıdan çelişkili görülen hususlar yönünden, mahkemece davacı tarafa açıklama yaptırıldıktan sonra, davalı vekilinin süresinde ileri sürdüğü zamanaşımı def"inin değerlendirilmesi gerekirken, eksik incelenmeyle karar verilmesi bozmayı gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik davalı vekili istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.04.2019 tarihinde olarak oybirliğiyle karar verildi.