Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5735
Karar No: 2019/3696
Karar Tarihi: 29.04.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/5735 Esas 2019/3696 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı-karşı davalı, maliki olduğu taşınmaza davalı-karşı tarafın müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak davacı-karşı davalı 30.01.2013 tarihli celseye katılmadığı gibi kendisini bir vekille de temsil ettirmemiş, davalı-karşı davalı ise dosyanın işlemden kaldırılması talebinde bulunmuştur. Bunun üzerine mahkeme, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar vermiştir. Ancak davalı-karşı davacı daha sonra yenileme talebinde bulunmuştur. Mahkemenin verdiği kararda, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç aylık süre içerisinde davanın yenilenmemesi nedeniyle asıl davanın açılmamış sayılması gerekirken böyle bir karar verilmediği belirtilmiştir. Ayrıca, karşı dava hakkında karar verilmediği ve kararın gerekçesiz olduğu da belirtilmiştir. Hükmün bozulmasına karar verilmiştir. İlgili kanun maddeleri: HMK'nın 150, 294 ve 297. maddeleri.
14. Hukuk Dairesi         2018/5735 E.  ,  2019/3696 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı-karşı davalı tarafından, davalı-karşı davacı aleyhine 17.08.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, karşı dava ile elatmanın önlenmesi ve yıkım talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Asıl dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi; karşı dava ise; elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
    Davacı-karşı davalı, maliki olduğu 204 parsel sayılı taşınmazına davalı 205 parsel malikinin müdahale ettiğini ileri sürerek taşınmaza vaki elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesinde; asıl davanın reddini savunmuş, karşı davasında; davacı-karşı davalı tarafından taşınmazına yapılan elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur.
    Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı-karşı davacı vekili temyiz etmiştir.
    6100 sayılı HMK’nın “Tarafların Duruşmaya Gelmemesi, Sonuçları ve Davanın Açılmamış Sayılması” başlığını taşıyan 150. maddesinin 1. fıkrasında “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.” hükmüne, 4. fıkrada “Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır.” hükmüne ve 5. fıkrada da “İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” hükmüne yer verilmiştir.
    6100 sayılı HMK’nın “Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi” başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.
    Aynı yasanın “Hükmün kapsamı” başlıklı 297. maddesi gereğince; mahkeme kararlarının gerekçeli olması, kararda tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin gösterilmesi gerekir. Aynı hüküm, T.C. Anayasası’nın 141/3. maddesinde de benimsenmiştir. Şayet kararlar, HMK’nun 297. maddesindeki nitelikleri taşımıyorsa bu tür kararlar “gerekçeli karar” değildir.
    Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (HMK m.26/1)
    Somut olayda; davacı-karşı davalı 30.01.2013 tarihli celseye herhangi bir mazeret sunmaksızın katılmadığı gibi kendisini de bir vekille temsil ettirmemiş davalı-karşı davalı ... hazır bulunmuş, beyanında davayı takip etmek istemediğini söylemiş, mahkemece de dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Bilahare, davalı-karşı davacı vekili tarafından verilen 17.04.2013 havale tarihli dilekçe ile karşı davaları bakımından davanın yenilenmesini istemiş ve yenileme harcını yatırmıştır.
    Bu durumda; mahkemece, dosyanın işlemden kaldırıldığı 30.01.2013 tarihinden itibaren asıl davanın yasal üç aylık süre içerisinde yenilenmemesi nedeniyle asıl davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir
    Öte yandan; dosya kapsamından, davalı-karşı davacı ... tarafından asıl dava davacısı hakkında harcı da yatırılmak suretiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım talepli karşı dava açıldığı halde mahkemece yalnızca asıl dava hakkında karar verildiği, karşı dava hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmadığı, karar başlığında da bu dava ile ilgili bilgilerin gösterilmediği anlaşılmaktadır. Bu yön, HMK"nın 297. maddesi hükmüne açık aykırılık oluşturmaktadır.
    Kabule göre de; Anayasanın 141/III ve HMK’nın 297. maddeleri gereğince sabit görülen vakıalardan çıkarılan sonuç gösterilerek kararın gerekçeli yazılması gerekirken “tüm dosya kapsamı ile değerlendirildiğinde, davacının davasının kabulüne” denilmek suretiyle “sözde gerekçe” yazılmış, karar gerekçesiz olmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 29.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi