11. Hukuk Dairesi 2018/1284 E. , 2019/2967 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Malkara Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 09/02/2016 tarih ve 2013/470-2016/135 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; tarafların aralarında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, davalının, davacıdan 2011 yılında 2.963,79 TL faiz, 2012 yılında 2.554,98 TL faiz, 3.937,50 TL komisyon ve 2013 yılında 2.222,92 TL faiz ve 1.575,00 TL komisyon tahsil edildiğini, yapılan faiz ve komisyon kesintilerinin haksız olduğunu, sözleşmede aksine hüküm bulunduğu iddia edilse dahi haksız şart niteliğinde olduğunu, faiz ve komisyon talebi için sözleşmenin 34. maddesince bankanın ayrıca istemde bulunması gerektiğini, yapılan kesintilerin haksız ve faiz oranının fahiş olduğunu beyanla, davacının davalıya ödemiş olduğu 13.254,19 TL"nın ödeme tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacıya kullandırılan kredinin tüketici kredisi olmadığını, banka tarafından yapılan tahsilatların tamamen davacı ile banka arasında akdedilen kredi sözleşmesinin ilgili hükümleri ile yasal mevzuat uyarınca yapıldığını, davacıya damızlık süt sığırcılığı konusunda %100 sübvansiyonlu 7 yıl vadeli yatırım kredisi kullandırıldığını, davacı tarafından talep edilen ödemelerin, kredinin geri ödenmesinde oluşan gecikme nedeniyle tahakkuk eden gecikme faizi - gecikme faizinin bsmv"si - komisyon ödemesi - komisyon ödemesinin bsmv"si niteliğinde yapılan tahsilatlar olduğunu, söz konusu tahsilatların tamamının kredi sözleşmesi uyarınca davacı tarafından bankaya ödeneceği taahhüt edilen tutarlar olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar davacı tarafça, taraflar arasında akdedilen kredi nedeniyle tahsil edilen faiz komisyon kesintilerinin, sözleşmede aksine hüküm bulunsa dahi haksız şart niteliğinde olduğu iddia edilmiş ise de, tarafların tacir oldukları ve her tacirin basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğü çerçevesinde sözleşme içeriği ve sonuçlarını değerlendirmesi akabinde sözleşmeyi imzalanması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, genel nitelikteki tarımsal kredi sözleşmesi nedeniyle banka tarafından tahsil edilen komisyon ve faiz ücretinin iadesine ilişkindir. Mahkemece, davalı banka tarafından yapılan dönemsel komisyon tahsilatları açısından da, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olup, davalı cevap dilekçesinde, komisyon ücretinin sözleşmede kararlaştırıldığını savunmuş olup, dönemsel komisyonun mahiyeti konusunda açıklama yapmadığı gibi, sözleşmede belirlenen komisyonun tahsilini haklı gösterecek hangi nedenler bulunduğunu da beyan etmemiştir. Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 7.1 maddesinde; ""Banka, bu Sözleşmeye istinaden açtığı kredilere, tahsil ve tasfiye edilinceye kadar yetkili merciler tarafından azami hadler belirlendiği takdirde bu hadleri aşmamak kaydıyla Bankanın serbestçe belirlediği ve ilerde belirleyeceği faiz ve komisyon oranları, fon kesintisi ile vergiler dahil her türlü masrafı uygular."" hükmü bulunmakta olup, 30.11.2015 tarihli bilirkişi raporunda gösterildiği üzere, banka tarafından ""Dönemsel Komisyon"" adı altında yapılan tahsilatta ve dönemsel komisyona uygulanan faiz tahsilatında, bankanın haklı olduğuna ilişkin, mahkemenin yazılı gerekçesi isabetli değildir. Mahkemece, bankanın ""dönemsel komisyon"" adı altında yaptığı komisyon tahsilatlarının mahiyeti ve niteliği ile hangi haklı sebeplere dayanarak tahsil edildiği konusunda, HMK madde 31"deki hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında davalıdan açıklama istenerek, davalının dönemsel komisyon tahsilatında haklı olup olmadığının araştırılması, davalının dönemsel komisyon niteliğindeki tahsilatında haklı görülmemesi halinde davanın kabul edilmesi, davalının dönemsel komisyon niteliğindeki tahsilatında haklı görülmesi halinde ise, Dairemizin yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere, davalı bankanın Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası"na yaptığı bildirimin bulunması halinde, T.C. Merkez Bankası"na bildirilen oranı aşan miktardaki komisyon tahsilatının iadesine, bildirim yapılmamış ise, davacının fiili olarak kullandığı miktardaki krediler için, kredilerin kullanıldığı tarihteki dönemsel komisyon oranının diğer bankalar ve kredi kuruluşları nezdinde araştırılarak, bu emsal araştırması neticesinde davalı bankaca uygulanması haklı görülen komisyon oranını aşan miktardaki komisyon tahsilatlarının iadesine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamış olup, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 15/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.