Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/5325 Esas 2020/4719 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5325
Karar No: 2020/4719
Karar Tarihi: 04.06.2020

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/5325 Esas 2020/4719 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanığın temyiz başvurusu sonrasında incelenmeye alındı. Sanığa atılı suçun uzlaşma kapsamında olduğu ancak uzlaşmanın sağlanamadığı belirlendi. Sanığın, olay tarihinde diğer bir sanıkla birlikte katılanın yanına giderek 4 aylık para vereceklerini söyleyerek 1.300.TL para aldıkları ve katılandan para üstü olarak 1.500.TL para istedikleri belirlendi. Sanığın sair savunmaları, diğer sanığın savunmaları, katılanın beyanları, fotoğraf teşhis tutanakları ve tüm dosya kapsamı incelendi. Sanığın suçtan elde ettiği menfaat miktarının düşük olması nedeniyle hapis cezasının alt sınırdan verilmesine yönelik tebliğnamede bozma isteyen görüşe iştirak edilmedi. Ancak hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesine rağmen ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi nedeniyle sanık hakkında fazla adli para cezası tayini bozmayı gerektirdi. Kararda TCK'nın 37/1 maddesi, TCK'nın 157/1, 62, 52, 53 ve 58 maddeleri, 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın
15. Ceza Dairesi         2018/5325 E.  ,  2020/4719 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 37/1 maddesi delaletiyle TCK"nın 157/1, 62, 52, 53 ve 58 maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanığa atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak; uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
    Sanığın, olay tarihinde aynı eylem ve fikir birliği içinde bulunduğu ve hakkında verilen mahkumiyet hükmü kesinleşen diğer sanık ... ile katılanın yanına gelerek, kiralık evini gezmek istediklerini söyledikleri, daha sonra sanıkların katılandan eşinin telefon numarasını isteyerek telefonda görüştükleri, katılanın da eşi ile görüşmek istediğini söylediğinde işlerinin acil olduğunu söyleyerek telefonu kapattıkları, akabinde katılana 150.TL"den 4 aylık para vereceklerini, eşinin kendilerine “evde para var, paranın üzerini evden alırsınız” dediğini söyleyerek, katılana 1991 yılında tedavülden kalkmış 1000 MIL CRUZADOS yazılı parayı verdikleri ve katılandan para üstü olarak 1.500.TL para istedikleri, katılanın da evde bulunan 1.300.TL parayı verdiği, katılanın eşini aramak için içeriye girdiğinde sanıkların olay yerinde olmadığını fark ettiği, bu surette sanığın dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan somut olayda;
    Sanık ..."ın suçtan kurtulmaya yönelik soyut savunmaları, diğer sanık ..."in savunmaları, katılan beyanları, fotoğraf teşhis tutanakları ve tüm dosya kapsamından, sanığın atılı suçtan mahkumiyetine dair mahkemenin kabul hükmünde bir isabetsizlik görülmemiş olup, sanığın suçtan elde ettiği menfaat miktarının düşük olması nedeniyle hapis cezasının alt sınırdan verilmesine yönelik tebliğnamede bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,
    Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle, sanık hakkında fazla adli para cezası tayini,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “30 gün”, ”25 gün” ve “500.TL” adli para cezası ibarelerinin tamamen çıkartılarak yerlerine, sırasıyla “5 gün”, “4 gün” ve “80.TL“ adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.