8. Hukuk Dairesi 2015/1579 E. , 2017/5094 K.
"İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y İ L A M I
İ
MAHKEMESİ : .... İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ile davalı vekili taraflarından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Borçlu vekili takip dayanağı ilam gereğince ödenmesi gereken nafaka, maddi ve manevi tazminat ve faizinin vekil edeni borçlunun talebiyle babası veya çalışanlarının borçlu adına alacaklının hesabına ve icra takip dosyasına yatırıldığını, fakat yapılan bu ödemeler mahsup edilmeden takip başlatıldığını açıklayarak icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; borçlunun babası ve çalışanının yaptığı ödemelerin alacaklı tarafça kabul edilmemesi, nafakaya dair ödeme açıklamasının yazılmaması, tarafların akrabalığı nedeniyle 5.800,00 TL ödemenin ahlaki ödeme sayılması gerektiği gerekçesiyle nafakadan mahsup edilmeyerek 1.800,00 TL ödemenin nafakadan mahsubuna karar verilmiş, hüküm taraf vekilllerince temyiz edilmiştir.
1-Alacaklı vekilinin temyiz itrazlarının incelenmesinde ;
İİK"nun 4949 sayılı Kanun"la Değiştirilen 363/1. maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırının aynı Kanunun Ek 1. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 01.01.2014 tarihinden itibaren artırılan miktarı dikkate alındığında uyuşmazlık konusu değerin 5.440,00 TL"nı geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur. Bu nedenle temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ;
....İcra Müdürlüğü"nün 2013/6182 Esas sayılı takip dosyasında 07.05.2013 tarihinde borçlu .... aleyhine başlatılan takipte boşanma ilamında hükmedilen maddi, manevi tazminat, birikmiş tedbir nafakası ve devam eden aylar nafakasının talep edildiği, borçlu vekiline icra emrinin 08.05.2013 tarihinde tebliğ edildiği,......cra Ceza Mahkemesi"nin 2013/80D.İş-80 Karar sayılı kararıyla icra emrinin asile tebliğ edilmemesi nedeniyle borçlu asilin cezai anlamda sorumluluğunun doğmadığı gerekçesiyle İİK"nun 344. maddesi gereğince beraatine karar verilmesinden sonra, alacaklı vekilinin beyanı üzerine borçluya icra emri tebliğ edildiği görülmektedir. İcra ceza mahkemesinde nafaka borcunu
ödememesi nedeniyle borçlu asilin cezalandırılması talebinde bulunabilmek için ayrıca asile çıkartılan icra emrinin takipten önceki ödemeler yönünden borçluya itiraz için yeni bir süre vermeyeceğinin kabulü gerekir. Bu durumda, icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin ödemeler nedeniyle itfa itirazının İİK"nun 33/1. maddesi gereğince süresinde yapılmadığı anlaşılmaktadır. Anılan ödemelere ilişkin temyiz itirazları bu nedenle yerinde değildir. Ancak icra emrinin tebliğinden sonraki ödemelere dayalı icranın geri bırakılması talebi İİK"nun 33/2. maddesine göre her zaman ileri sürülebileceğinden bu kapsamdaki ödemeler değerlendirilerek icranın geri bırakılması karar verilebilir.
Somut olayda; .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 14.02.2013 tarih, 2012/1071Esas-2013/150Karar Sayılı ilamına dayanılarak tedbir nafakası, maddi- manevi tazminat, devam eden aylar nafakasının tahsili amacıyla 07.05.2013 tarihinde takip başlatıldığı icra dosyasına ""..... Temiz"e ödeyeceği Ağustos 2013 nafaka, adına işlem yapan ..."" açıklaması ile 02.09.2013 tarihinde 400 TL, 25.09.2013 tarihinde ....tarafından adına işlem yapan ... açıklaması ile 25.09.2013 tarihinde 400 TL yatırıldığı,
31.10.2013, 03.12.2013, 09.01.2014, 31.01.2014, 28.02.2014, 31.03.2014, 02.05.2014, 04.06.2014, 117.07.2014 ve 25.08.2014 tarihlerinde ise borçlu Yavuz Selim Şen tarafından icra dosyasına ödeme yapıldığı, 3 .kişi Oğuz Doğanoğlu hesabından ""..... nafaka ve tazminata mahsuben açıklaması ile alacaklı .... hesabına 08.05.2013, 10.06.2013 ve 19.06.2013 tarihinde ödemeler yapıldığı görülmektedir.
İcra takibinden sonra icra dosyasına yapılan "..... Temiz"e ödeyeceği Ağustos 2013 nafaka, adına işlem yapan ..."" açıklaması ile 02.09.2013 tarihinde 400 TL, 25.09.2013 tarihinde Yavuz Selim tarafından adına işlem yapan ... açıklaması ile 25.09.2013 tarihinde 400 TL ödeme yapılmış olup icra takip dosyasına takip borcu için yapılmış bu ödemelerin kim tarafından yapılırsa yapılsın dosya borcuna mahsubu gerekir. Diğer ödemeler ise borçlu tarafından borcun ödenmesi amacıyla hakkındaki icra dosyasına yapılmış ödemelerdir. Bu kapsamda icra dosyasına yapılan ve bilirkişi raporu ile de belirlenen 4000,00 TL"nin dosya borcundan mahsubu gerekir. Ayrıca takipten sonra 3. kişi Oğuz Doğanoğlu hesabından ""Yavuz Selim Şen nafaka ve tazminata mahsuben açıklaması ile alacaklı ...hesabına 08.05.2013, 10.06.2013 ve 19.06.2013 tarihinde yapılan ödemelerin de borçlunun nafaka borcuna mahsuben yapıldığı açıkça yazılı olduğundan nafaka borcundan mahsubu gerekir. Aksine düşüncelerle belirtilen ödemeler yönünden istemin reddi isabetsiz olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz dilekçesinin (1) nolu bentte açıklanan nedenle reddine, borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, İİK"nun 366 ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve istek halinde peşin harcın temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine,
06.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.