2. Hukuk Dairesi Esas No: 2007/1090 Karar No: 2008/1618
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2007/1090 Esas 2008/1618 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2007/1090 E. , 2008/1618 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Reddi Miras
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle *mirasın reddi talebinin yapıldığı andan itibaren hükümlerin doğurmaya başlaması nedeniyle davacı ...’nın feragat niteliği taşıyan temyiz dilekçesinin sonuç doğurmayacağına ve kendisine yapılan tebligatların da yargılamanın iadesi davasına konu olabileceğine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 14.02.2008
KARŞI OY YAZISI Mahkemece; 13.7.2001 tarihinde vefat eden mirasbırakan ...’in mirasının, yasal mirasçılarından ...ve ... tarafından 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesi gereğince reddedildiğinin tespit ve tesciline karar verilmiştir. Kararı, Havva Seven süresi içinde temyiz etmiştir. Temyiz dilekçesinde; dava dilekçesindeki imzanın kendisine ait olmadığını, böyle bir davadan kararın kendisine tebliği ile haberdar olduğunu, kendisinin mahkemeye bir başvurusunun bulunmadığını, ayrıca babasının mirasını reddetme arzu ve isteğinin de olmadığını, dava dilekçesinin, kendisi yerine diğer davacı (kardeşi) Mübeccel tarafından imzalandığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir. Mirasın kayıtsız ve şartsız reddine ilişkin beyan, mirasçılar tarafından Sulh mahkemesine sözlü ve yazılı olarak yapılır. (TKM. m.549, TMK. m.609/3) Yazılı beyanın da, Sulh hakimi tarafından bir tutanakla ilgilinin açık kimliği belirlenip kendisine imza ettirilmesi gerekir. (Tüzük m.39/2) Bu beyan, Sulh mahkemesine ulaştığı anda sonuç doğurur ve ret, ölüm anına kadar geriye yürür. Başka bir ifade ile, reddeden mirasçı, mirasın açıldığı andan itibaren mirasçılık sıfatını kaybeder. (2.H.D.’in 2.6.2004 tarihli ve 2004/6246 esas, 2004/7140 karar) Sonradan bu ret beyanından, tek taraflı olarak dönülemez. Sulh mahkemesine verilen 8.10.2001 tarihli dilekçede “davacı” olarak Mübeccel ve Havva gösterilmiştir. Dilekçenin altında iki imza mevcuttur. Dilekçeyi alan Sulh hakimi; bu yazılı beyanın, ilgilinin açık kimliğini belirtir şekilde tutanakla tespiti yönünde herhangi bir işlem yapmamış ve başvuranın huzurda da imzasını almamıştır. (Tüzük m.39/2) Kararı temyiz eden Havva, dava dilekçesinde yer alan imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürdüğüne göre, bu hususun hadise şeklinde (HUMK. m. 222-225) araştırılması, imzanın davacıya ait olmadığı anlaşılırsa, davanın,... yönünden açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekir. Duruşma günü adı geçene tebliğ edildiği halde duruşmaya gelmemiş olmasının, sonuca etkisi bulunmamaktadır. Bu bakımdan, kararın temyiz eden Havva yönünden açıklanan sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun onama yönünde oluşan görüşüne iştirak etmiyorum.