4. Hukuk Dairesi 2015/15552 E. , 2018/1323 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 02/06/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı ... yönünden açılan davanın taraf sıfatı yokluğu nedeni ile usulden reddine, diğer davalı yönünden davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/10/2015 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 27/02/2018 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldi. Karşı taraftan davacılar adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı ... yönünden davanın taraf sıfatı yokluğu nedeni ile usulden reddine, diğer davalı ... yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve diğer davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.Dosya kapsamından, davalılardan ..."ın ... 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 06/05/2010 tarihli ve 2005/691 esas, 2010/141 karar sayılı ilamı ile müebbet hapis cezası ile cezalandırıldığı, kararın davalı ... yönünden 15/03/2012 tarihinde kesinleştiği, davalı ..."ın cezaevinden hükümlü sıfatıyla gönderdiği 26.01.2016 tarihli dilekçesi ile temyiz talebinde bulunduğu ve davalıdan temyiz harç ve giderlerinin alınmadığı anlaşılmaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 407. maddesi ile bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm olan her erginin kısıtlanacağı, cezayı yerine getirmekle görevli makamın, böyle bir hükümlünün cezayı çekmeye başladığını, kendisine vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayet makamına bildirmekle yükümlü olduğu hususu düzenlemiş olup, davalı, hakkındaki cezanın infazına başlanılması ile yasal kısıtlılık altına gireceğinden, öncelikle cezanın infazına başlanmış ise davalıya bir vasi atanması sağlanmalı ve mahkeme kararı vasiye; “Kanuni süre içinde mahkeme hükmünü ayrıca temyiz edebileceği, bu süre içinde temyiz hakkını kullanmadığı takdirde kısıtlı tarafından yapılmış olan temyize icazet vermiş (kabul etmiş) sayılacağı, temyizi kabul etmiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği” kaydını içerir biçimde tebliğ edilmeli ve sonucuna göre işlem yapılmalıdır. Ayrıca, yukarıda belirtildiği üzere kararın davalı ... tarafından temyiz edildiği fakat temyiz harç ve giderlerinin ise alınmadığı anlaşılmaktadır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun değişik 434. maddesinin üçüncü fıkrası hükmüne göre temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Bunların eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren hâkim veya mahkeme başkanı tarafından verilecek yedi günlük kesin süre içinde tamamlanması aksi halde temyizden vazgeçilmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde mahkeme kararının temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilir. 25/01/1985 günlü, Esas: 1984/5 ve Karar: 1985/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, harca tabi olmasına rağmen mahkeme kalemince harç hesap edilip ilgilisinden istenilmeden ve dolayısıyla harç alınmadan temyiz defterine kaydedilen temyiz dilekçeleri hakkında da sözü edilen fıkrada öngörülen eksik harç ödenmesi halinde yapılacak işlemle ilgili kuralın kıyasen uygulanması ve bu durumda dilekçenin temyiz defterine kaydedildiği tarihte temyizin yapılmış sayılması gerekir. Bu nedenle ve yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere temyiz harç ve gideri eksikliği hususunun giderilmesi için dava dosyanın mahal mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Dosyanın, yukarıda gösterilen nedenlerle ve belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 27/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.