Esas No: 2021/1423
Karar No: 2021/1752
Karar Tarihi: 18.05.2021
Danıştay 13. Daire 2021/1423 Esas 2021/1752 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/1423
Karar No:2021/1752
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kaymakamlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Eskişehir ili, … ilçesi, … Mahallesi'nde bulunan ve mülkiyeti Hazineye ait olan … ada, …, ..., …, …, …, … parsel ile … ada, … parsel sayılı taşınmazların 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca açık teklif usulüyle satışına ilişkin olarak 12/03/2021 tarihinde gerçekleştirilen ihalenin ve dayanağı olan Seyitgazi Kaymakamlığı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; davacı tarafından, "taşınmazların mera alanı niteliğinde olduğu, taşınmazlarla ilgili yeterli araştırma ve incelemenin yapılmadığı, köydeki tarım ve hayvancılığın biteceği, taşınmazların dâhilinde köyün içme suyunun da bulunduğu" iddiaları ile ihalenin iptali istenildiğinden bu kapsamda yapılan incelemede; Tarım ve Orman Bakanlığı 5. Bölge Müdürlüğü Eskişehir Şube Müdürlüğü'nün E:… sayılı yazısında, dava konusu taşınmazların korunan alan olarak belirlenen alanlardan ve Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği kapsamında kalan alanlar içerisinde olmadığı, satışında bir sakınca bulunmadığı, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 3. Bölge Müdürlüğü'nün 05/09/2019 tarihli yazısında, satış ihalesinde Kuruluş mevzuatı açısından bir sakınca bulunmadığı, Eskişehir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün 26/08/2019 tarihli inceleme raporunda, taşınmazların herhangi bir doğal sit ve tescilli tabiat varlığına denk gelmediği, özel çevre koruma bölgesi olarak ilan edilen alanlardan olmadığı, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'nün 24/09/2019 tarihli yazısında, taşınmazların içme suyu temin edilen Kurumun yetki ve sorumluluğu alanındaki su toplama havzalarında kalmadığı, Karayolları Genel Müdürlüğü 4. Bölge Müdürlüğü'nün 23/09/2019 tarihli yazısında, taşınmazların tescil ve satışında kurum mevzuatınca herhangi bir sakınca bulunmadığı, Eskişehir Valiliği İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'nün 21/10/2019 tarihli yazısında, söz konusu parsellerin 4342 sayılı Mera Kanunu kapsamında mera olarak değerlendirilecek alanlardan olmadığı ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı kanunu kapsamına girmediği, Eskişehir Orman Bölge Müdürlüğü'nün 31/12/2019 tarihli yazısında, taşınmazların orman sayılan alanlardan olmadığı, satışlarında kurum açısından bir sakınca bulunmadığı, Seyitgazi Belediye Başkanlığı'nın 16/03/2020 tarihli yazılarında, Taşlık Mahallesinde imar planı bulunmadığından ilgili taşınmazların plansız alanlar vasfında bulunduğu, tescil ve satışında kurum açısından bir sakınca bulunmadığı hususlarının belirtildiği, 12/03/2020 tarihli taşınmaz tespit tutanakları ve Kaymakamlık Makamının 25/02/2021 tarihli talimatıyla yapılan bölgedeki tarım ve hayvancılık faaliyetlerine ilişkin inceleme ve araştırma sonucunda düzenlenen raporda; boş durumda olan taşınmazların kıraç nitelikli oldukları ve fiilen kullanılmadıkları, maliye hazinesi adına kayıtlı ham toprak vasıflı oldukları, parsellerden oluşan blokun etrafında yol bırakıldığı, parsellere yakın olan 2 adet hayvancılık işletmesinin bulunduğu, bunlardan birisinin aktif, diğerinin ise pasif hâlde bulunduğu, arazi üzerinde herhangi bir tarımsal faaliyetin bulunmadığı, dava konusu taşınmazların satışından sonra, köyde bulunan hayvancılık işletmelerinin faaliyetlerine devam edebileceği, mahallenin eski ve yeni yerleşim alanları arasında meralara geçiş için yolların bulunduğu tespitlerine yer verildiği; bu durumda, satış ihalesi öncesinde davacı tarafın itirazlarını karşılar nitelikte inceleme ve araştırmanın yapıldığı, ihale sonrasında mahalledeki tarım ve hayvancılık faaliyetlerini etkiler nitelikte bir durumun olmayacağı hususunun tespit edildiği, ilgili tüm kurum ve kuruluşlardan ihaleye ilişkin olumlu görüş alındığı, ihale kararının ve öncesindeki sürece ilişkin iş ve işlemlerin ilan yoluyla bölge halkına duyurulduğu, ihaleye ilişkin hazırlık çalışmalarının mevzuata uygun şekilde yerine getirildiği, diğer parseller üzerinde ise mahalle halkının müşterek ihtiyaçlarını karşılayan herhangi bir durumun söz konusu olmadığı hususları göz önüne alındığında dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, yetersiz inceleme sonucunda ve gerekli araştırma yapılmadan karar verildiği, kurumlardan alınan görüşlerin genel ifadeler içerdiği, taşınmazların mera vasfında olduğu, ayrıca köy halkı tarafından mera geçit alanı olarak kullanıldığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, ihaleye konu taşınmazların Hazinenin mülkiyetinde ham toprak vasıflı taşınmazlar olduğu, mera vasfında olmadığı, satış işlemi öncesinde ilgili tüm kurumlar nezdinde detaylı araştırmaların yapıldığı ve davacının iddiaları doğrultusunda taşınmaz mahallinde araştırma faaliyeti gerçekleştirildiği, kurumlardan olumlu görüş alındığı ve bunun üzerine satış ihalesinin gerçekleştirildiği, davacı iddialarının yerinde olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
6. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
7. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 18/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.