11. Hukuk Dairesi 2018/1462 E. , 2019/2965 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 16/06/2016 tarih ve 2014/416-2016/130 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı TPMK vekili ile davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, müvekkili Bursa Choppers Club Derneği’nin 28.02.2011 tarihinde kurulmuş olduğunu, 2000 yılından itibaren kullanılan logonun, 2011 yılından itibaren kurumsallaşma amacıyla logonun kullanımının davalılar tarafından derneğe bırakıldığını, davalılardan ... tarafından 2012/29249 sayılı 41. sınıfta marka başvurusuna kötü niyet ve Mar KHK m. 8/5’e dayalı itirazın 2014-M-10796 sayılı YİDK kararıyla kesin olarak reddedildiğini, TPMK internet sitesinde ve bültende 2012/29249 sayılı başvuru için sadece ...’ın ismi geçmekteyken daha sonra diğer davalıların isminin mevzuata aykırı biçimde eklendiğini, Bursa Choppers Club ibaresinin dernek tüzüğünde yer alan isim ve amblem olarak belirlendiğini, ayrıca, dernek tarafından da 2013/88997 sayıyla aynı amblemin tescili için başvuruda bulunulduğunu, bu başvurunun 41. sınıflarda reddine dair yaptıkları itirazın 2014-M-11703 sayılı YİDK kararıyla reddedildiğini, davalıların başvurusuna yapılan itiraz neticelenmeden 2013/88997 numaralı kendi başvurularının itirazının karara bağlanmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, davalılara ait markanın tesciline yaptıkları itirazı reddeden ve yine kendilerine ait başvuruyu kısmen tescil etmeyen karara itirazlarını reddeden, 2014-M-10796 ve 2014-M-11703 sayılı kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, davacı başvuru sahibinin dernek olarak markayı 2011 yılından itibaren kullanmakta olduğu, davalıların ise markayı 2005 yılından beri kullanmakta olduklarını, markanın işlevine ve amacına aykırı bir amacın ispatlanamadığını, TPMK’nın YİDK kararının verildiği tarihteki duruma göre karar vermesi gerektiğinin Yargıtay kararlarıyla sabit olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar, Bursa Choppers Club’un 1999 yılında kendileri tarafından kurulmuş olduğunu, davacının ihtilaf konusu markayı başvuru sahibinden önceki bir tarihten itibaren kullanımının bulunduğunu ispat edemediğini savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; markalar arasında kırmızının, siyahın tonu gibi bazı renk farklıkları varsa da bunlar bütünsel olarak markaların ayniyet derecesinde benzer olmasının önüne geçebilecek nitelikte olmadığı, dolayısıyla MarKHK m. 7/1-b anlamında 41. sınıf açısından ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olduğu, Yargıtay 11. HD’nin 2010/14541-2012/18407 sayılı kararına atfen, TPMK YİDK kararının verildiği andaki şartlar ve durumlara göre inceleme yapacağından ve önceki markanın sahipliği hakkında taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunsa bile önceki marka hükümsüz kılınana kadar geçerli kabul edileceği, davacının itiraza konu markanın 41. sınıftaki hizmetlerde belli bir yoğunlukta kullanılarak, başvurudan önce ayırt edicilik iktisap ettiğine ilişkin bir bilgi veya belge sunulmadığı, 556 sayılı KHK madde 8/3 teki şartların oluşmadığı, motorsiklet tutkusunun sembolü olarak 2000’li yılların başından beri kullanılan amblemin kullanımının, davalılar tarafından davacı derneğe bırakıldığı ve derneği temsil eden işaret olarak dernek tüzüğünde belirlendiği, sonradan derneğin bu amblemi kullanmasına mani olmaya çalışan davalıların eğitim, spor, kültür, eğlence hizmetleri gibi bir motorsiklet kulübünün faaliyet alanı kapsamında kalacak hizmetler için tescil ettirtmek istemesi iyi niyetli görülmediği gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulü ile TPMK YİDK 2014-M-10796 sayılı kararının iptaline, 2012/29249 sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, TPMK YİDK 2014-M-11703 sayılı kararı yönünden istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPMK vekili ile davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekili ile davalı TPMK vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Mahkemece, davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği gerekçesiyle davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmiş ise de; davacının yargılamanın hiç bir aşamasında vekil vasıtasıyla temsil edilmediği anlaşıldığından, davacı lehine vekalet ücreti takdiri isabetli görülmemiş ayrıca, mahkemece, hükmün yargılama giderlerine ilişkin 4 numaralı bendinde davanın kabul ret oranı 1/2 olarak belirlenmesine rağmen, toplam 1.838,00 TL yargılama giderinin 419,00 TL"sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmesi yerinde olmayıp kararın bu yönden bozulması gerekirse de, anılan hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalı TPMK vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle, davalı TPMK vekilinin ve davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile, kararın hüküm fıkrasındaki "Kısmen kabul edilen bölüm yönünden AAÜT uyarınca 2.600,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine," hükümlü 4 numaralı bendin hüküm fıkrasından tümüyle çıkarılmasına, devam eden bentlerin teselsül ettirilmesine, kararın hüküm fıkrasında 3 numaralı bentte yer alan ""419,00 TL"" nin ""919,00 TL"" olarak değiştirilmek suretiyle mahkeme kararının DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davalı TPMK ve davacıya iadesine, 15/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.