1. Hukuk Dairesi 2019/946 E. , 2020/4182 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, malvarlığının önemli bir kısmını kendisine bakması kaydıyla dava dışı torunu ...e devrettiğini, ancak torununun kendisine bakmadığını, devraldığı taşınmazların da bir kısmını sattığını, bunun üzerine davalılardan damadı Şemsettin’i devredilen taşınmazlarını geri alabileceğini söylemesi üzerine ... Noterliğince düzenlenen 01.07.2008 tarih ve 1154 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile genel yetkili vekil tayin ettiğini, anılan vekaletname kullanılmak suretiyle dava konusu 122 ada 89 parsel ile 183 ada 11 parsel sayılı taşınmazlarının vekil Şemsettin tarafından arkadaşı ve köylüsü olan diğer davalı ...’e devredildiğini, yaşlılığından ve tecrübesizliğinden yararlanılmak suretiyle vekaletin alındığını ve kendisine de bir bedel ödenmediğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiş, 30.06.2017 tarihinde ise mirasbırakanın terekesine temsilci atanmıştır.
Davalı ..., temliklerin davacının bilgisi ve onayı dahilinde yapıldığını, vekalet görevinin kötüye kullanılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., bedeli karşılığında devirlerin yapıldığını, taraflar arasındaki ilişkiden haberinin olmadığını, iyi niyetli üçüncü kişi konumunda bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davacılardan ...ve ... bakımından feragat nedeniyle davanın reddine, diğer davacı ... bakımından ise davalıların el ve işbirliği içinde davacıyı zararlandırma kastı ile hareket ettikleri gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “Davacı ... mirasçıları davada usule uygun olarak yer almakla birlikte, mirasçılardan ... ve ... 29.05.2012 tarihli celsede davanın açıldığından haberlerinin olmadığını, dava konusuna ilişkin tüm haklarını davalı ..."e devrettiklerini, dava konusuna ilişkin bir taleplerinin bulunmadığını beyan etmiş olmakla davadan ve miras haklarından feragat etmişlerdir. Hâl böyle olunca; elbirliği mülkiyetine tabi terekede mirasçılardan ..."nın terekeden hak iddia etmesi, diğer mirasçıların ise hak iddia etmemesi nedeniyle mirasçılar arasında menfaat çatışmasının bulunduğu gözetilerek, miras şirketine Türk Medeni Kanunu"nun 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulunun gözardı edilerek sonuca gidilmiş olması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
Davalıların bu yöne ilişkin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine.
Ancak, 4721 sayılı TMK’nun 28/1. maddesinde; "Kişilik, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar ve ölümle sona erer." düzenlemesi karşısında davacı ...’ün yargılama sırasında 25.03.2012 tarihinde ölümü ile kişiliğinin son bulduğu gözetilmeksizin ölü kişi adına tescile karar verilmesi doğru olmadığı gibi, ayrıca davacının terekesine temsilci atanması, terekenin temsilci vasıtası ile yönetilip elbirliği mülkiyetine tabi olması nedeniyle mirasçıların tasarruf yetkilerinin de kalmadığı, bu nedenle davacılardan Emine ve Naime’nin feragatlerinin de sonuç doğurmayacağı gözetildiğinde, yargılama sırasında ölen davacının mirasçıları adına ve miras payları belirtilerek ya da veraset ilamına atıf yapılmak suretiyle iptal tescil hükmü kurulması gerekirken mahkemece bu husus göz ardı edilerek infazda tereddüt oluşturacak biçimde ölü davacı adına iptal tescil hükmü kurulması da doğru olmamıştır.
Ne var ki; değinilen hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından hükmün 1. fıkrasının hükümden çıkartılarak yerine “Davanın kabulü ile, Bolu İli, Mudurnu İlçesi, Yeğenderesi Köyü 122 ada 89 parsel ve 183 ada 11 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile Mudurnu Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 15.05.2012 tarih ve 2012/119Esas 2012/125 Karar sayılı veraset ilamına göre ... mirasçıları adına miras payları oranında tesciline,” cümlesinin yazılmasına, davalıların temyiz itirazının bu yönden ve re’sen yapılan inceleme sonucu kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.