Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/4350
Karar No: 2019/211
Karar Tarihi: 09.01.2019

Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/4350 Esas 2019/211 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık hakkında Vergi Usul Kanununa Muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükmü incelenmiştir. İlk olarak defter ve belge gizleme suçu ile sahte fatura düzenleme suçlarına yönelik temyiz talebi değerlendirilmiştir. Suç tarihi itibarıyla yürürlükte olan Kanun'un ceza hükümleri göz önünde bulundurulmadan eksik ceza tayin edilmiş, zincirleme suç oluşan durumda ise ilgili maddenin uygulanmaması eleştirilmiştir. İkinci olarak, sanığın 2007 yılında sahte fatura düzenleme suçu hakkındaki mahkumiyeti incelenmiştir. Bu suçun ceza hükümlerindeki farklılıklar göz önüne alınarak fazla ceza tayini yapıldığı, zincirleme suç oluşan durumda ise ilgili maddeye uyulmadığı eleştirilmiştir. Ayrıca, bu suça ilişkin Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan iptal kararı sonrası sanığın durumunun yeniden belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. İlgili kanun maddeleri; 213 sayılı Kanun'un 359/a-2, 359/b-1, 5728 sayılı Kanun'un 276, TCK'nin 43 ve 53. maddeleridir.
11. Ceza Dairesi         2016/4350 E.  ,  2019/211 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    A) Sanık hakkında defter ve belge gizleme suçu ile 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesi:
    Suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 213 sayılı Kanun"un 359/a-2 maddesinde hapis cezasının alt sınırının on sekiz ay hapis cezası olduğu gözetilmeden, temel cezanın 1 yıl hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayin edilmiş olması ile 2008 takvim yılında farklı tarihlerde birden fazla sahte fatura düzenlenmesine karşın, sanık hakkında TCK"nin 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamış; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Toplanan deliller gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak, sanığın suçlarının sübutu kabul, oluşa uygun şekilde niteliği belirlenmiş, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ile derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre kurulan hükümlerde eleştiriler dışında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış, sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükümlerin ONANMASINA,


    B) Sanık hakkında 2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesi:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafiinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir, ancak;
    1-213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 4369 sayılı Kanun ile değişik 359/b-1. maddesinde onsekiz aydan üç yıla kadar hapis cezası; aynı suçun düzenlendiği ve suç tarihinden sonra 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/b maddesinde ise üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörülmesi karşısında, 2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçunun cezasının alt sınırının 18 ay hapis olduğu gözetilmeden ve temel cezanın teşdiden uygulandığına ilişkin bir gerekçe de gösterilmeden, temel cezanın 3 yıl hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,
    2- Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenlemenin zincirleme suç oluşturduğu ve sanık hakkında TCK"nin 43. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    3- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 09.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi