(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi 2012/4115 E. , 2012/4929 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 26.07.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.11.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı İdare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R
Davacı, dava konusu ... ilçesi, ... mahallesi, 141 ada 5 parsel numaralı taşınmazın tapu kaydında “...” yazılı baba adının “... ...” olarak düzeltilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı idare vekili temyiz etmiştir.
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.
1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.
2-Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı,kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.
3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.
4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.
5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.
Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.
Tapu Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;
Mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler ile toplanan deliller hüküm vermeye yeterli değildir.
Somut olayda; dava konusu taşınmazın kadastro tutanağından, “... oğlu, ...” adına senetsizden tespit gördüğü, tespit malikinin 1926 doğumlu olduğu ve daha sonra taşınmazın ... Kadastro mahkemesinin 1992/95 – 248 E.K. sayılı ilamı ile tespit maliki adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Davacı ise, 03.04.1945 doğumlu olup, nüfus kaydına göre de 1947 yılında ... ilçesinden nakil geldiği görülmektedir. Ayrıca mahkemece, “... oğlu, 1929 doğumlu, ...” kimlik bilgileri ile ... ilçesi nüfus müdürlüğünden nüfus araştırması yapılmıştır.
Bu tespitlerden sonra mahkemece, davacının babası “... ...”’in 1947 yılında naklen geldiği yerden anne-baba ve çocukları ile tüm kardeşlerini gösterir nüfus aile kayıtları getirtilmeli, tapuda kayıt maliki görünen “... oğlu, ...” ile aynı kimlik bilgilerine sahip kişi veya kişilerin mevcut olup olmadığı konusunda Dairemizin yukarıda belirtilen ilkeleri doğrultusunda ... ve ... nüfus idaresinden araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Eksik inceleme ve araştırma sonucu mülkiyet nakline sebep olacak şekilde hüküm tesisi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.