14. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/4081 Karar No: 2012/4919 Karar Tarihi: 03.04.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/4081 Esas 2012/4919 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi 2012/4081 E. , 2012/4919 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 30.05.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02.11.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olaya gelince; Dava konusu 462 parsel sayılı taşınmaz tapuda satış vaadinde bulunan ... adına 17934336/143474688 oranında paylı mülkiyet şeklinde kayıtlıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satış vaadinde bulunması halinde elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez ise de satış vaadinde bulunan, paylı maliklerden birisi olduğundan ve davacı tarafından mirasçılarına yönelik olarak dava açıldığından sözleşmenin ifa olanağı mevcuttur. Bu nedenle mahkemece taşınmazın elbirliği mülkiyetine konu olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Satış vaadinde bulunan ..."in öldüğü ancak mirasçılarını gösteren veraset belgesinin ibraz edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece öncelikle satış vaadi borçlusu... mirasçılarını gösterir veraset belgesinin temin edilmesi için davacıya makul bir süre verilerek ve belirlenecek tüm mirasçılarına ayrı ayrı dava dilekçesi tebliğ edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esası hakkında karar verilmesi gerekir. Mahkemece, belirtilen hususlar gözardı edilerek satış vaadine konu taşınmazın elbirliği mülkiyetine konu olması nedeniyle ifa olanağı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine 03.04.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.