13. Hukuk Dairesi 2015/42333 E. , 2018/2237 K.
"İçtihat Metni"
... vekili avukat ... Durgun ile ... vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 18/09/2012 gün ve 2005/60-2012/127 sayılı hükmün Dairemizin 10/12/2014 tarih ve 2014/34028-2014/39381 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.
K A R A R
Davacı, mülga Köy Hizmetleri ... İl Müdürlüğü görev alanında bulunan Köy yollarının davalı şirket tarafından doğal gaz ve petrol boru hattı geçirilmesi çalışmaları esnasında ağır tonajlı araçların geçmesi sonucu bozulmuş olduğunu, yolların kullanılamaz hale gelmesi neticesinde davalı şirket ile düzenlemiş olduğu protokol gereğince eski haline getirilmesinin hükme bağlandığı halde davalının hiçbir işlem yapmadığını ileri sürerek,bozulan yolların eski hale getirilmesi,bunun mümkün olmaması halinde fazlası saklı 5.100,00 TL"nin tahsilini istemiş ıslah ile de talebini artırmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraflarca temyiz edilmiş, hüküm Dairemizin 10.12.2014 tarih, 2014/34028 esas 2014/39381 karar sayılı ilamı ile davalı yararına bozulmuş, bu kez davacı taraf karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Yargıtay Hukuk Genel Kurulu" nun 2009/19-109 Esas ve 2009/123 Karar sayılı ilamında değinildiği üzere, 10.04.1992 tarih, 1991-7 Esas 1992-4 Karar Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, hâkimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olması gerektiğini öngörmektedir. Yargı erkinin görev ve yetkisi, Anayasa ile yasaları amaçlarına uygun olarak yorumlayıp uygulamak, keza İçtihadı Birleştirme Kararlarının bağlayıcılığını gözetmekten ibarettir. Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiye cevaz verilmemesinin amacı, kamunun mahkemelere olan güveninin sarsılmamasına yöneliktir. Tefhim edilen hüküm başka, gerekçeli karardaki hüküm başka ise bu durumun mahkemelere olan güveni sarsacağı tartışmasızdır. Öyle ki, İçtihadı Birleştirme Kararında bu konuya çok büyük bir önem verilmiş, çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde, başka hiçbir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir. Ayrıca 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu" nun 297. maddesinde hüküm fıkrasında nelerin yer alacağı açıklanmış; 297. maddenin 2. fıkrası ile "Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" hükmü getirilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, açıklanan yasal düzenleme gözetilmeyerek Mahkemece, hüküm kısmında "davanın kısmen kabulüne ve 141.262,60 TL" nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine" şeklinde karar verildiği halde gerekçede "...141.262,60 TL" nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" şeklinde karar verildiği, her ne kadar bu hatanın sehven yapıldığından gerekçede bahsedilmiş ise de hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturulduğu ve bunun tavzih yada tahsis ile de giderilemeyeceğinin anlaşılmasına göre 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu" nun 297. maddesi gereğince hükmün bozulması gerekmiştir. Ne var ki temyiz incelemesi sırasında bu hususun zuhulen gözden kaçırılarak farklı gerekçe ile hükmün davalı lehine bozulduğu anlaşılmakla bozma ilamının kaldırılarak hükmün yazılı gerekçelerle bozulmasına, tarafların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
2-Davacının sair karar düzeltme sebeplerinin şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Dairemizin 10.12.2014 tarih, 2014/34028 esas 2014/39381 karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak hükmün anlatılan gerekçelerle BOZULMASINA, tarafların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 2. bent gereğince davacının diğer karar düzeltme sebeplerinin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 21/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.