MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 163 ada 158 parsel sayılı 382,59 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ve eşit paylarla davalı ..., ... ve ... adlarına tespit edilmiştir. Davacı, ..., taşınmazın bir kısmında kendisinin ve kardeşinin zilyet olduğu iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli 163 ada 158 sayılı parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davalılardan ..."un dosya içerisinde bulunan ve kabul beyanı içeren dilekçesi dikkate alınmadan hüküm kurulması doğru değildir. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece taraflar hazır olduğu halde mahallinde yeniden keşif yapılmak suretiyle davacıdan dava ettiği taşınmazın sınırlarını göstermesi istenilmeli, davalı ..."un 04.10.2006 havale tarihli kabul beyanını içeren dilekçesinde sözünü ettiği taşınmaz bölümünün kapsamı ve miktarı keşfen belirlenmeli ve hangi taşınmaza ilişkin olduğu taşınmaz başında değerlendirilmeli, hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınmadan, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 05.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.