Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/522 Esas 2020/2840 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/522
Karar No: 2020/2840
Karar Tarihi: 18.06.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/522 Esas 2020/2840 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi'nin verdiği bir hüküm temyiz edilmiş ve yapılan inceleme sonucunda, Yargıtay Ceza Dairesi sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmasını onamıştır. Ancak sanığın cezasının artırılması sırasında uygulanan kanun maddesinin yanlış gösterilmesi nedeniyle, kararın bu kısmı bozulmuştur. Bu nedenle, hükmün ikinci fıkrasındaki hatalı ibare çıkartılarak, doğru kanun maddesi eklenerek, diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hüküm düzeltilerek onanmıştır. Sanığın suçlandığı kanun maddeleri şunlardır: 5237 sayılı TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, 5237 sayılı TCK'nın 62, 53, 58/7-9, 63.
16. Ceza Dairesi         2020/522 E.  ,  2020/2840 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : Sanığın 5237 sayılı TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, 5237 sayılı TCK"nın 62, 53, 58/7-9, 63 maddeleri gereğince 7 yıl 6 ay hapis hapis
    cezasına dair istinaf isteminin esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
    Sanığa üyelik suçundan verilen cezanın artırılması sırasında artırım oranının doğru uygulanmasına karşın uygulanan kanun maddesinin 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi olarak gösterilmesi gerekirken aynı Kanunun 5. maddesi olarak gösterilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş olup, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılama yapılmaksızın CMK"nın 303/1-c maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün ikinci fıkrasındaki “3713 sayılı yasanın 5. Maddesi” ibaresinin çıkartılarak yerine “3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi” ibaresinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.