20. Ceza Dairesi 2017/1128 E. , 2019/2936 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARLA
İLGİLİ BİLGİLER
Mahkeme : ADANA 5. Ağır Ceza Mahkemesi
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Sanık ... tebliğnamede sanık olarak gösterilmiş ise de, bu sanık hakkındaki karara yönelik temyiz talebi bulunmadığından inceleme dışında tutulmuştur.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
1-) Gizli soruşturmacı sivil giyimli kolluk görevlilerinin; sanıktan 02/06/2012, 20/06/2012 ve 01/07/2012 tarihlerinde uyuşturucu madde satın aldıklarının anlaşılması karşısında; Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 28.04.2015 tarih, 2014/462 esas, 2015/135 karar ve 2014/848 esas, 2015/136 karar sayılı kararlarında da bahsedildiği üzere; kolluk görevlilerinin gerçek iradesinin uyuşturucu madde satın alma değil, suçu ve failini belirleyecek suç delilini elde etme olduğu, sanıktan ikinci kez uyuşturucu madde alınmasının ayrıca suç oluşturmayacağı ve gerçek anlamda bir "alım - satım" söz konusu olmadığı, sanığın hareketlerinin bütünüyle “uyuşturucu maddeyi satışa arzetme” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanığın birden fazla uyuşturucu madde sattığı kabul edilerek sanık hakkında zincirleme suçla ilgili TCK"nın 43. maddesinin uygulanması suretiyle sanığa fazla ceza verilmesi,
Kabule göre de;
2-) Sanık hakkında 02.06.2012, 20.06.2012 ve 01.07.2012 tarihlerinde alıcı görevlilere satmış olduğu uyuşturucu maddelerle ilgili olarak 23.05.2013 tarihli iddianame ile bu davanın açıldığı, sanığın 21.12.2012 tarihli eylemi ile ilgili olarak 17.01.2013 tarihli iddianame ile açılan davanın da İskenderun 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2013/25 esas sayısına kaydedildiği ve mahkemenin 2013/79 sayılı kararıyla sanık hakkında 4 yıl 2 ay hapis 80 TL adli para cezasına hükmedildiği ve hükmün 03.05.2013 tarihinde kesinleştiği,
Sanığın 02.06.2012, 20.06.2012 ve 01.07.2012 tarihlerinde alıcı görevlilere satmış olduğu uyuşturucu maddelerle (esrar) ilgili olarak Yargıtay C.G.K 28.04.2015 gün ve 462 - 135 sayılı kararındaki gerekçelerle eylem tek suç oluşturduğundan sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanması yerinde değil ise de; sanığın 21.12.2012 tarihli eylemde 2597 gr esrarı naklederken yakalandığının anlaşılması karşısında; sanığın satma ve nakletme şeklindeki farklı eylemleri ile ilk üç olay ve 21.12.2012 tarihli eylem arasında 5 aydan fazla bir zaman aralığının bulunması dikkate alındığında, 21.12.2012 tarihli eylem ile ilk üç eylem arasında fiili kesintinin gerçekleştiği ve suç işleme kararının yenilendiği, bu sebeple sanığın 02.06.2012, 20.06.2012 ve 01.07.2012 tarihli eylemlerinin ayrı bir suç olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, bu eylemlerin hukuki kesinti olmaması gerekçesiyle TCK"nın 43. maddesi kapsamında değerlendirilmesi,
3-) Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve ... sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, ... sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 14.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.