11. Hukuk Dairesi 2018/1400 E. , 2019/2959 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 29/03/2017 tarih ve 2016/133 2017/283 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nce verilen 11/01/2018 tarih ve 2017/778-2018/26 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin Aldem Sağlık Hizmetleri Ltd Şti"nin %50 ortağı olup davalının da aynı oranda şirketin ortağı ve müdürü olduğunu, şirket üzerinden hekimlik faaliyetlerini yürüttüklerini, taraflar arasında ... ... 5. Aile Mahkemesinin 2012/694 esas sayılı dosyası ile boşanma davası yürüdüğünü, ... ... 17. Aile Mahkemesinin 2012/687 esas sayılı dosyasında da mal rejiminin tasfiyesi davası açıldığını, boşanma kararının henüz kesinleşmediğini, mal rejimi tasfiyesi davasına delil teşkil etmek üzeri ... ... 5. Aile Mahkemesinin 2012/225 D.İŞ dosyasında şirketin mal varlığının tespitini talep edildiğini, yargılamanın devamı sırasında taraflar muayenehanenin üçer gün kullanılması şeklinde anlaşmaya vardıklarını, davalının şirketi zararlandırıcı eylemlere başladığını ve şirketin işleyişi konusunda müvekkiline bilgi vermediğini, son 3 yıldır olağan genel kurulunun dahi yapılmadığını, SGK ve vergi borçlarının şirket müdürü olan davalı tarafından kasıtlı olarak ödenmediğini, şirkete ait muayenehanedeki eşyaların davalı tarafından kendisine ait başka bir şirkete verilmeye çalışıldığını, bu şekilde şirketin mal varlığını azaltmak için hileli işlemlere başvurduğunu, mülkiyeti davalının annesine ait muayenehanenin bulunduğu yer evliliğin başlangıcında karşılıksız olarak taraflara verilmesine rağmen daire sanki kiraya verilmiş gibi şirket aleyhine ... ... 19. İcra Müdürlüğünün 2015/15914 esas sayılı dosyasından şirket aleyhine icra takibi yapıldığını, davalının bu takibe itiraz etmediğini, muvazaalı bu işlemin iptali için ... ... 9. Aile Mahkemesinin 2015/666 esas sayılı dosyasında icra takibinin iptali için dava açıldığını, davalı şirket müdürünün TTK 626. maddesinde belirtilen özen ve bağlılık yükümünü kasten ihlal ettiğini ileri sürerek müvekkilinin uğradığı zararların tespit edilmesi sonrası fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL"nin tahsili ile müvekkiline yahut şirkete ödenmesini, davalının müdürlük görevine son verilerek şirkete kayyum tayin edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; boşanma davası açıldıktan sonra 2012 yılından 24.08.2015 tarihine kadar muayenehanenin işletilmesi ve kullanılması üçer gün süre ile taraflar arasında paylaşıldığını, davacı muayenehanede fiili çalışmasına rağmen ortak giderlere katılmadığını, vergi borçları ile sigorta ödemelerinin müvekkili tarafından yapıldığını, üçüncü bir şirkete verildiği iddia edilen diş
koltuğunun sahibinin başka bir şirket olduğunu, bu aletin kiralık olarak alındığının davacı tarafından bilindiğini, davacının şirketin kiracı olduğunu bildiğini, gayrimenkul dava dışı Aytaç Serçe adına kayıtlı olup müvekkilinin annesi olduğunu, dava dışı Aytaç Serçe ... ... 19. İcra Müdürlüğünün 2015/15914 esas sayılı dosyası ile kira alacağını talep ettiğini, böylece davacının iddialarının hukuki değerinin bulunmadığını, davacının 22.08.2015 tarihinde şirkette bulunan tüm eşyalarını aldığını, şirketten ayrıldığını, bu konuda ... ... C. Başsavcılığına 2015/117903 soruşturma numaralı dosyasında şikayetçi olduklarını, şirkete kayyum atanma talebinin şartlarının gerçekleşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının müdürü olduğu şirketin 06.04.2006 tarihli genel kurul toplantısından sonra başkaca genel kurul toplantısı yapmadığı, 2008-2012 yıllarına ait yevmiye defterinin noter kapanış onayının ve bu yıllara ait kebir defterinin noter açılış tasdiklerinin yapılmadığı, envanter defterinin yazdırılmadığı, 2013,2014,2015 yıllarına ait kebir defterinin onaysız olduğu, TTK ve Vergi Usul Kanuna göre defterlerin usulüne uygun tutulmadığı ve birbirini teyit etmediği, 2013, 2014, 2015 yıllarına ilişkin muhtasar beyannamelere göre, 2013 yılı için 5.250 TL, 2014 yılı için 5.250 TL ve 2015 yılı için 6.000 TL kira bedeli ödenmesine rağmen şirket aleyhine yapılan icra takibinde 30.000.00 TL kira talep edildiğini ve bu miktarın ticari defterlerde kayıtlı olmadığı, davalının icra takibine itiraz etmeyerek takibin kesinleşmesine zemin hazırladığı, davalının kanunda belirlenen görev ve yükümlülüklerini yerine getirmediği, kesinleşen icra takip dosyasındaki alacak miktarı şirket kasasından henüz çıkmadığından şirketin zararının oluşmadığı, şirketin feshi ve tasfiyesi istemiyle dava açılmış olduğundan kayyum tayininin şirkete yük getireceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının şirket müdürlüğü görevinden azline, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davalı vekilinin istinaf başvurusunun, davalının, genel kurul toplantısı çağrı yükümlülüğünü yerine getirmediği, defterlerin usulüne uygun olarak tutulmamasından sorumlu olduğu, önceki yıllardaki kira miktarından daha fazla bir bedelle şirket aleyhine girişilen icra takibine itiraz etmemesinin özen ve bağlılık yükümlülüğünün ihlali niteliğinde olduğu, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden kanuna uygun olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 15/04/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.