Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/670 Esas 2021/5769 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/670
Karar No: 2021/5769
Karar Tarihi: 14.09.2021

Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/670 Esas 2021/5769 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, taksirle yaralama suçundan mahkum edilmiştir. Kararda, TCK’nın 61/1 ve 22/4 maddelerinde belirtilen ölçütler göz önünde bulundurularak ceza tayini yapılması gerektiği ve hakkaniyete uygun bir cezanın alt ve üst sınırları arasında verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak sanığın asli ve tam kusurlu olarak meydana getirdiği kazada yalnızca basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde iki kişinin yaralanmasına neden olduğu göz önüne alınarak cezada orantılılık ilkesine uyulması gerektiği belirtilmiştir. CMK’nın 231. maddesindeki “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” düzenlemesi için öngörülen koşulların somut gerekçelerle değerlendirilmeden karar verilmesinin yanlış olduğu belirtilmiştir. Ayrıca sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi esnasında TCK'nın 52/3 maddesine aykırı davranıldığı ifade edilmiştir. Kararda, TCK’nın 89/4, 22/3, 62, 50/1-a, 52/2-4 , 53/6 maddelerine atıf yapılmıştır. Bu maddeler, taksirle yaralama suçu ile ilgili ceza ve sorumluluk hükümlerini ve cezanın türünü belirlemektedir.
12. Ceza Dairesi         2021/670 E.  ,  2021/5769 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle yaralama
    Hüküm : TCK’nın 89/4, 22/3, 62, 50/1-a, 52/2-4 , 53/6. maddeler uyarınca mahkumiyet

    Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asli ve tam kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu iki kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan bir miktar uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde alt sınırdan hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
    Olay günü saat 07:45 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki otobüs ile seyir halindeyken ışık kontrollü dönel kavşağa geldiğinde kendisine hitaben yanan kırmızı ışıkta durmayarak karşıya doğru hareket ettiği sırada istikametine göre solundan seyreden katılan ...’in sevk ve idaresindeki otomobile çarptığı, katılan ile yanında yolcu olarak bulunan katılan ...’in basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığı, kırmızı ışık ihlali yaptığı mobese kayıtları ile sabit olan sanığın kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiği olayda;
    CMK’nın 231. maddesindeki “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” düzenlemesi için öngörülen koşulların, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlarla birlikte, denetime olanak verecek şekilde, somut gerekçeler gösterilmek suretiyle değerlendirildikten sonra, sanık hakkında “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na ilişkin düzenlemenin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, talebi bulunan sanık hakkında hükmün uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması,
    Kabule göre de;
    Sanık hakkında hükmedilen 7 ay 15 gün hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi esnasında esas tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddelerine aykırı davranılması,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; 14.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.