![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2016/8803
Karar No: 2021/2727
Karar Tarihi: 20.05.2021
Danıştay 4. Daire 2016/8803 Esas 2021/2727 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/8803
Karar No : 2021/2727
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, gayrimenkul satışında bulunduğundan bahisle re'sen tesis edilen vergi mükellefiyetinin iptali ve 2009 yılı gelir vergisi, 2009/1-3 ila 10-12 dönemleri geçici vergiler, 2009/1 ila 12 dönemleri katma değer vergisi ve muhtasar beyannamelerini elektronik ortamda süresi içinde vermediğinden bahisle 213 sayılı Kanunun mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; mükellefiyet tesisine ilişkin işlemin yalnızca vergi müfettişi yazısına dayandığı, bunun haricinde davalı idarece davacının 2009 yılında gayrimenkul alım satımı faaliyetinde bulunduğu hususunda yapılmış herhangi bir yoklamanın ya da başkaca bir somut tespitin olmadığı, davacı hakkında tanzim edilen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu'nda ise davacı adına 2009 yılına ilişkin olarak re'sen mükellefiyet tesis edilmesi gerektiğine dair bir ibareye yer verilmediği gibi re'sen mükellefiyet tesisini gerektirecek herhangi bir tespitin de yer almadığı, bu haliyle davacının mükellefiyet tesisini gerektirir bir faaliyetinin olup olmadığı, şayet varsa hangi tarihler arasında olduğu hususlarında yapılmış somut bir belirleme olmaksızın davacı adına tesis edilen mükellefiyet işlemi ve kesilen özel usulsüzlük cezalarında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu ihbarnamelerin ilgili olduğu dönemlerde faaliyette bulunduğu tespit edilen davacı hakkında tesis edilen işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4.Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.