MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, ...’de davacının kullanımında olan yaklaşık 100.000 m² yüzölçümündeki taşınmazın, 2012 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanununa 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan kadastro sırasında tesbit dışı bırakıldığını ileri sürerek, bu alanın 2/B madde kapsamında olduğunun tespiti ile bu nitelikle tapuya tescili ve beyanlar hanesine lehlerinde şerh verilmesi istemiyle dava açmış, kadastro mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 24/09/2013 tarih ve 2013/3910 – 2013/8336 sayılı kararı ile dava konusu taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenmediği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesi gereğine değinilerek hüküm bozulmuştur.
Kadastro mahkemesince görevsizlik kararın verilmesi üzerine dosya asliye hukuk mahkemesine gelmiş ve hakkında bir idari işlem niteliğinde olan kadastro işlemi yapılmayan taşınmaz için yargı organlarının idarenin yerine geçerek idari işlem tesis edecek şekilde karar veremeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununa 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan çalışmada tutanak tutulmayan taşınmazın tapuya tescili ve beyanlar hanesine şerh verilmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1942 yılında yapılıp kesinleşen 3116 sayılı Kanuna tâbi orman kadastrosu ile 1988 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.2012 yılında ise 3402 sayılı Kanunun Ek 4 maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, dava konusu taşınmazın içinde bulunduğu P XVIII nolu 2b bloğunda kullanım kadastrosu yapılmadığı belirlenerek hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacıya yükletilmesine 25/01/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.