1. Ceza Dairesi 2019/3197 E. , 2019/5179 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs ve bu suça azmettirme, kasten yaralama, hakaret
HÜKÜM : Sanık ... hakkında; katılan ..."a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçuna azmettirme ve hakaret suçlarından beraat, suça sürüklenen çocuk ... hakkında; katılan ..."a yönelik kasten yaralama suçundan TCK"nin 86/2, 86/3-e, 31/3, CMK"nin 231. maddesi uyarınca 5 ay hapis cezası, katılan ..."a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan TCK"nin 81/1, 35/2, 31/3, 62/1, 63, 54/1. maddeleri uyarınca 5 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Suça sürüklenen çocuk hakkında mağdur ...’ı kasten yaralama suçundan 5271 sayılı CMK"nin 231/5. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar, aynı Kanunun 231/12. maddesi uyarınca itiraz yasa yoluna tabi olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından inceleme dışı bırakılmıştır.
5271 sayılı CMK’nin 185. maddesi uyarınca, 18 yaşından küçük suça sürüklenen çocuk hakkında duruşmaların kapalı yapılması ve hükmün de kapalı duruşmada açıklanması zorunluluğuna uyulmaması, telafisi mümkün görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, suça sürüklenen çocuk ...’nın mağdur ...’ı kasten öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin niteliği ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanık ... hakkında mağdur ...’a yönelik kasten öldürmeye teşebbüse azmettirme ile hakaret suçlarının 5271 sayılı CMK’nin 223/2-e maddesi uyarınca sanığın işlediğinin sabit olmaması gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde düzeltme ve bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan; suça sürüklenen çocuk müdafiinin, suç vasfına, haksız tahrike, katılanın beraat kararlarının hatalı olduğuna, suça sürüklenen çocuk hakkında indirim yapılmaması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
1- Sanık ... hakkında kasten öldürmeye teşebbüse azmettirme ve hakaret suçlarından kurulan beraat hükümlerinin incelenmesinde;
Beraat eden ve duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettiren sanık ...’ın lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, kanuna aykırı ise de, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMUK"un 322. maddesinin tanıdığı yetkiye dayanılarak, "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3600,00 TL maktu vekalet ücretinin Hazine’den alınarak kendisini vekille temsil ettiren sanık ...’a ödenmesine" ibaresinin hüküm fıkrasının ilgili bölümüne eklenmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
2- Suça sürüklenen çocuk ...’nın mağdur ...’ı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
a- Mağdur ...’ın olay nedeniyle dört ayrı yerinden suça sürüklenen çocuk tarafından bıçakla yaralandığını beyan etmesi karşısında tüm tedavi evrakları ve grafileri getirilmek suretiyle, dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilerek, mağdurdaki yaraların sayısı, her bir yaranın ayrı ayrı ve birlikte yaşamsal tehlikeye, iç organ yaralanmasına neden olup olmadığı konusunda rapor aldırılmak suretiyle meydana gelen yaralanma sonucu oluşan zararın kesin olarak tespit edilmesinden sonra, zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte değerlendirilerek TCK’nin 35. maddesi ile uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
b- Kabule göre de;
Mahkemece esas alınan rapora göre mağdurun mevcut yaralanma nedeniyle sol pnömotoraks ve retroperitoneal kanama nedeniyle yaşamsal tehlike geçirdiği anlaşılmakla teşebbüs nedeniyle TCK’nin 35. maddesiyle uygulama yapıldığı sırada meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte değerlendirilerek olaya uygun bir ceza yerine yazılı şekilde 10 yıl hapis cezasına hükmedilmek suretiyle eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş olup, suça sürüklenen çocuk müdafii ile katılanın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün, tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 25/11/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.