Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9284
Karar No: 2018/517
Karar Tarihi: 25.01.2018

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/9284 Esas 2018/517 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, Mavras köyünde bulunan bir taşınmazın nizasız ve fasılasız olarak zilyet ve tasarrufu altında olduğunu ileri sürerek adına tapu kaydının yapılmasını talep etmiştir. Mahkeme davanın reddine karar vermiş, ancak Yargıtay'ın bozma kararı sonrası keşif yapılmış ve taşınmazın davacı adına tapuya kaydedilmesi kararlaştırılmıştır. Davacının talebi, Medeni Kanunun 713. maddesi uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciliyle ilgilidir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise 1956 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir. Kanun maddeleri: Medeni Kanunun 713. maddesi.
20. Hukuk Dairesi         2017/9284 E.  ,  2018/517 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı, dava dilekçesinde; .... köyü, Mavras mevkiinde bulunan sınırlarını bildirdiği taşınmazın 1976 yılından beri nizasız ve fasılasız bir şekilde zilyet ve tasarrufu altında olduğunu ileri sürerek, Medenî Kanunun 713. maddesi gereği adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 12/06/2014 tarih ve 2014/4457 E. - 6378 K. sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “...Mahkemece; dava konusu taşınmazın orman mühendisi bilirkişileri tarafından hazırlanan raporda 1989 tarihli memleket haritasında beyaz renkli açıklık alan ve münferit ağaçlık alan olarak gözüktüğünün rapor edildiği, her ne kadar dava konusu yer 1988 yılında kesinleşen orman kadastrosuna göre orman dışında bırakılmış ise de 1989 yılına ait hava fotoğrafında dava konusu taşınmazın münferit ağaçlık alanda gözükmesi nedeniyle 1989 yılı itibariyle dava konusu taşınmazın halen imar ve ihyasının tamamlanmadığı, 1989 yılından dava tarihine kadar 20 yıllık sürenin davacı açısından dolmadığı gerekçesi davanın reddine karar verilmişse de, yargılama sırasında iki kez keşif yapılmış ve ikinci keşif sonucu düzenlenen orman bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Oysa ki, ilk keşif sonucu düzenlenen orman bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın 1989 yılına ait memleket haritasında meyve ağacı rumuzlu beyaz renkli alanda kaldığı ve dava konusu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu bildirilmiştir. Ayrıca, her iki keşif sonucu alınan ziraat bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazın 40-50 yıl önce imar ve ihya edildiği bildirilmiş olup, ziraat bilirkişileri raporları ile orman bilirkişi raporları ve orman bilirkişi raporlarının kendi aralarındaki çelişkiler giderilmeden ve gerekçesi açıklanmadan hüküm kurulmuştur. Çelişkili bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulamaz.
    O halde, mahkemece; daha önce keşfe katılmamış, halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, dava konusu taşınmazın 1989 yılına ait tarihli memleket haritası, dayanağı hava fotoğrafları ve standart topoğrafik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi, daha önce alınan bilirkişi raporlarındaki çelişkinin giderilmesi ve ziraat bilirkişisinden dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan bitki örtüsü, ağaçların yaşları, cinsleri ve sayıları ve dava konusu taşınmazın kaç yıldır kullanılmakta olduğu hususunda
    ayrıntılı rapor alınması gerekir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır...” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kabulü ile ... mahallesinde bulunan ve dosya içerisinde yer alan fen bilirkişi ...."in 09/04/2012 tarihli rapor ve ekindeki krokide (A) harfi ile gösterilen 3219,60 m²"lik alanın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 04.03.1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise 1956 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 25/01/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi