5. Ceza Dairesi Esas No: 2015/13407 Karar No: 2019/11040 Karar Tarihi: 25.11.2019
Zincirleme tefecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2015/13407 Esas 2019/11040 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanıkların zincirleme tefecilik ve dolandırıcılık suçlamalarına ilişkin hükümler incelenmiştir. Sanık ... hakkında tefecilik suçundan beraat kararı verilirken, dolandırıcılık suçlamasından da beraat kararı verilmiştir. Ancak zincirleme tefecilik suçundan sanık mahkum edilmiştir. Temyiz sürecinde Hazine vekilinin dolandırıcılık suçlamasındaki beraat kararına itirazı reddedilmiştir. Tefecilik suçlamasında sanığın cezasının zamanaşımına uğradığı tespit edilmiş ve davaların düşürülmesine karar verilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise 5237 sayılı TCK'nın 241/1, 66/1-e ve 67/4, 5320 sayılı Kanunun 8/1, CMUK'nın 317, 321 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8 maddeleridir.
5. Ceza Dairesi 2015/13407 E. , 2019/11040 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Zincirleme tefecilik, dolandırıcılık HÜKÜM : Sanık ... ... hakkında tefecilik suçundan beraat, sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan beraat, zincirleme tefecilik suçundan mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi; Sanık ...’ya yüklenen dolandırıcılık suçundan doğrudan zarar görmeyen Hazinenin bu suçtan açılan davaya katılma hakkı ve hükmü temyiz etme yetkisi bulunmadığından, Hazine vekilinin sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, suçtan zarar gören ...’un 10/05/2016 havale tarihli temyizden vazgeçme dilekçesi gözetilerek, incelemenin, müdafin sanık ... hakkında tefecilik suçundan verilen mahkumiyet ve katılan Hazine vekilinin tefecilik suçundan sanık ... hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazları ile SINIRLI OLARAK YAPILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Sanıkların üzerine atılı tefecilik suçunun 5237 sayılı TCK"nın 241/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırına göre aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 8 yıllık asli ve 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, dava konusu somut olayda son ödünç para verme eyleminin 2007 yılının Kasım ayında meydana geldiği, kesin olarak saptanamaması nedeniyle sanık lehine değerlendirme yapılarak suç tarihinin 01/11/2007 olarak kabul edilmesi gerektiği ve belirtilen tarih ile inceleme günü arasında 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE 25/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.