14. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/4205 Karar No: 2012/4847 Karar Tarihi: 02.04.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/4205 Esas 2012/4847 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi 2012/4205 E. , 2012/4847 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar, arasındaki tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 27.12.2011 gün ve 2011/15162-16143 sayılı ilamiyle bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yapılan binanın davalı yüklenici tarafından sözleşmede belirlenen süresinde tamamlanmaması nedenine dayalı tazminat istemine ilişkindir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekilinin temyizi üzerine karar Dairemizce; "...Eldeki dava ile ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/116 E. sayılı dava dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu ve delillerin birlikte değerlendirilmesi gereklidir. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; davacının istemi de dikkate alınarak 6100 sayılı HMK’nun 166. maddesi hükmü uyarınca ... Asliye Hukuk Mahkemesinden birleştirme hususunda görüş almak, birleştirilmesi uygun bulunduğu takdirde eldeki davayı ilk davanın açıldığı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/116 E. Sayılı dava dosyası ile birleştirmek olmalıdır..." gerekçesiyle bozulmuştur. Davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.6100 sayılı HMK"nun "Davaların birleştirilmesi" başlıklı madde 166"da davaların birleştirilmesi şartları hükme bağlanmış olup birleştirme kararı verilmeden önce diğer mahkemeden görüş alınmasına dair bir zorunluluğun yer olmadığı anlaşılmıştır.Temyize konu derdest dava ile ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/116 Esasında kayıtlı davaların aynı sözleşmeden kaynaklanan ancak değişik dönemlere ait kira karşılığı tazminat istemine ilişkin olduğu, davalar arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu ve yargılamada birliği sağlamak için davaların birleştirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.O halde mahkemece; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/116 Esas sayılı dava dosyası halen derdest ise birleştirme kararı verilmesi, dava sonuçlanıp kesinleşmiş ise; kesinleşen karar ve dayanağı delillerin iş bu davada gözetilip değerlendirilmesi suretiyle esas hakkında bir karar verilmesi gerekir.Mahkemece açıklanan bu yönler düşünülmeden davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir. HUMK"nun 440/III-2 maddesi gereğince kural olarak sulh hukuk mahkemesince verilen kararların onanması veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilemez ise de Dairemizin onama kararının maddi hatadan kaynaklandığı anlaşıldığından yerel mahkeme kararının aşağıdaki şekilde gerekçesine ilave yapılarak yeniden bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulüyle bozma ilamımızın "Eldeki dava ile....." başlayan cümle dizisini takip eden paragrafın tamamının bozma ilamından çıkarılarak yukarıda yazılı gerekçenin ilavesi suretiyle bozma ilamının gerekçesinin değiştirilmesine, bu gerekçeyle kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 02.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.