Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Mahkeme ara kararının  ilamlı takipe konu yapılamayacağından mahkemece takibin iptaline karar vermek gerekirken icra emrinin iptaline karar verilmesi doğru değil ise de, bu husus borçlu tarafından temyize konu yapılmadığından bozma nedeni sayılmamıştır. Ancak borçlu takip konusu borcu kabul edip herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin ödemede bulunduğundan bu ödemeler İİK.nun 12.maddesi belirtildiği üzere takip etmekte olan bir para alacağına mahsuben borçlu tarafından yapıldığından bu ödemelerin takip  kesinleşmediğinden bahisle borçluya verilmesi bu aşamada mümkün olmadığından bu hususa ilişkin mahkeme kararı isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.