Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3912
Karar No: 2012/4835
Karar Tarihi: 02.04.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/3912 Esas 2012/4835 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, tapu iptali ve tescil istemiyle davalıya karşı açtığı davada, davalı zamanaşımı nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermiştir. Ancak, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden, Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi hükümleri gereğince 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre, sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Satışa konu olan taşınmazın, satış vaadi sözleşmesi ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye teslim edilmiş olması durumunda, 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra yapılan davalarda zamanaşımı savunması, Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde yer alan \"dürüst davranma kuralı\" ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Mahkemenin yapması gereken, davacının delillerini isteyip toplayarak, taşınmazın fiilen vaadi kabul eden kişiye teslim edilip edilmediğini belirlemek ve bu durumda zamanaşımı def'ini reddederek çekişmenin esası hakkında bir hüküm vermek olmalıdır. Kararda geçen kanun maddeleri: Borçlar Kanunu'nun 125. ve 140. maddeleri, Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesi.
(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi         2012/3912 E.  ,  2012/4835 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.07.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25.01.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemiyle açılmıştır.Davalı, sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğunu zamanaşımının gerçekleştiğini açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, zamanaşımının varlığı sebebiyle dava reddedilmiştir.Hükmü davacı temyiz etmiştir.
    Bir tanımlama yapmak gerekirse zamanaşımı kanunda belirtilen süresi içinde talep ve dava edilmiş olan alacakların özüne dokunmamakla beraber “dava edilebilme vasfını kaybetmesi” sonucunu doğuran bir süre geçimidir. Hak düşürücü süreden farklı olarak zamanaşımında borç sona ermemekte dava edilebilme olanağını yitirmektedir. Hak düşürücü sürenin varlığını hakimin kendiliğinden gözetmesi gerekir ise de, Borçlar Kanununun 140. maddesi uyarınca zamanaşımının varlığı def’i olarak ileri sürülürse dikkate alınabilir.Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Nitekim davacı dava konusu taşınmazın satış vaadi sözleşmesiyle birlikte kendisine teslim edildiğini ileri sürmüştür.Mahkemece yapılması gereken iş; davacının ileri sürdüğü bu hususa ilişkin delillerini isteyip toplamak, satış vaadine konu taşınmaz fiilen vaadi kabul eden kişiye (vaat alacaklısı davacıya) teslim edilmişse dürüstlük kurallarıyla bağdaşmayacağından davacının zamanaşımı def’ini reddederek çekişmenin esası hakkında bir hüküm kurmak aksinin saptanması halinde davayı şimdiki gibi reddetmek olmalıdır.Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı karar açıklanan bu nedenlerle bozulmalıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 02.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi