Esas No: 2016/18240
Karar No: 2021/2731
Karar Tarihi: 20.05.2021
Danıştay 4. Daire 2016/18240 Esas 2021/2731 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/18240
Karar No : 2021/2731
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…., K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, vergi inceleme raporuna istinaden sahte fatura kullandığından bahisle 2011/3,5,6,8,9,10 dönemleri için re'sen tarh edilen katma değer vergileri ve tekerrür hükümleri uygulanarak kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacıya fatura düzenleyen Sincan Vergi Dairesi mükellefi … Metal Madencilik İnşaat Nakliyat Taahhüt İthalat İhracat Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporunda yer alan tespitlerin, anılan mükellef tarafından düzenlenen faturaların sahte olduğunu kanıtlamaya yeterli olmadığı anlaşıldığından, söz konusu faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Sahte faturalar içeriği katma değer vergilerini indirim konusu yaptığı hususu, hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu ile somut olarak tespit edilen davacı adına re'sen tarh edilen vergi ve kesilen cezaların hukuka uygun olduğu, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının fatura aldığı Sincan Vergi Dairesi mükellefi … Metal Mad. İnş. Nak. Taah. İth. İhr. Tic. ve San. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarihli ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda; "… Mah. … Sok. No:… …" adresinde sıcak haddelenmiş demir veya çelikten bar ve çubukların üretilmesi (inşaat demiri dahil) faaliyetiyle iştigal etmek üzere 21/01/2008 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle incelemenin vergi dairesi tarh dosyası, VDINTRA ve diğer harici doneler üzerinden yapıldığı, ortaklarının … ve …olduğu, …'nın şirket müdürü olarak ilk yirmi yıl için seçildiği, bu durumun 21/01/2008 tarihinde tescil ve ilan olunduğu, işyeri adresinde 22/01/2008 tarihinde yapılan yoklamada, iki ortaklı şirketin fiili faaliyet konusunun toptan demir, sac, boru ve profil mamulleri satışı olduğu, işçisinin bulunmadığı, işyerinin büro olarak kullanıldığı masa, sandalye, bilgisayar ve telefon bulunduğu, şirket muhasebecisinin … olduğu, kanuni defterleri tasdik ettirdiği, 13/08/2008 tarihli yoklamada, şirkete ait kamyon bulunduğu, merkez adresinin büro olarak kullanıldığı, tamamının 105 m2 olduğu, sigortalı çalışan işçisinin olmadığı, üretim tesisi, makine parkı, şube, deposunun bulunmadığı, 18/03/2009 tarihli yoklamada, aynı adreste toptan demir, sac, boru, profil mamulleri satış faaliyetinin devam ettiği, 2008 yılında işçi çalıştırmadığı, 18/01/2010 tarihli yoklamada, aynı adreste faaliyetinin devam ettiği, şirkette çalışan 8 işçinin bulunduğu, işyerinin kira olduğu ve muhasebecisinin … olduğu, 17/05/2011 tarihli yoklamada, 21/01/2008 tarihinden beri faaliyet gösterildiği, işyerinin büro olarak kullanıldığı 80 m2 olduğu, altı çalışanının olduğu, 2009 yılı kurumlar vergisi beyanına göre ticari bilanço karının 132.00,65 TL, 2010 yılı 25.449,80 TL, 2012 yılı 13.300,92 TL olduğu, 2008 yılı, 2009 yılının Nisan ayına kadar olan dönem ve 2012 yılının Ağustos dönemi öncesi hariç muhtasar beyannamede en az beş, en çok yirmidokuz kişi asgari ücretli çalışan gösterildiği, muhasebecisinin ifadesinde, şirketin demir, metal, profil gibi ürünlerin satışını yapan firmalardan bu ürünleri alıp diğer firmalara sattığını, kendinin imal edip satma veya işyerinde sergileyip satma gibi faaliyetinin olmadığı, alım satıma aracılık ettiği, bazı zamanlar on kişiye yakın çalışanının olduğu, işlem hacmi ile yapmış olduğu işlemler arasında herhangi bir dengesizlik farketmediği şeklinde beyanda bulunduğu, 2009 yılında Ba-Bs formlarının verildiği, Ba formu ile 393 adet fatura karşılığında toplam 14.806.937,00 TL tutarında alım yapıldığı, ancak mal alımında bulunulduğu karşıt firmalar tarafından 244 adet fatura karşılığında 5.421.666,00 TL tutarında satış yapıldığının bildirildiği; Bs formu ile 327 adet fatura karşılığında 14.896.274,00 TL tutarında satış yapıldığının bildirildiği, hakkında vergi tekniği raporu düzenlenmiş mükelleflerden yapılan alımların toplam alışlara oranlanması ile 2009 sahte belge kullanım oranının %70 olduğu, 2010 yılında Ba formu ile 448 adet fatura karşılığında toplam 16.679.056,00 TL tutarında alım yapıldığı, ancak mal alımında bulunulan karşıt firmalar tarafından 250 adet fatura karşılığında 8.016.520,00 TL tutarında satış yapıldığının bildirildiği, Bs formu ile 354 adet fatura karşılığında 15.029.192,00 TL tutarında satış yapıldığının bildirildiği, hakkında vergi tekniği raporu düzenlenmiş mükelleflerden yapılan alımların toplam alışlara oranlanması ile 2010 sahte belge kullanım oranının %66 olduğu, 2011 yılında Ba formu ile 262 adet fatura karşılığında toplam 15.220.316,00 TL tutarında alım yapıldığı, ancak mal alımında bulunulduğu karşı firmalar tarafından 150 adet fatura karşılığında 7.440.228,00 TL tutarında satış yapıldığının bildirildiği; Bs formu ile 471 adet fatura karşılığında 15.529.152,00 TL tutarında satış yapıldığının bildirildiği, hakkında vergi tekniği raporu düzenlenmiş mükelleflerden yapılan alımların toplam alışlara oranlanması ile 2010 sahte belge kullanım oranının %23 olduğu, 2012 yılında Ba formu ile 201 adet fatura karşılığında toplam 10.545.536,00 TL tutarında alım yapıldığı, ancak mal alımında bulunulduğu karşıt firmalar tarafından 128 adet fatura karşılığında 9.073.272,00 TL tutarında satış yapıldığının bildirildiği; Bs formu ile 410 adet fatura karşılığında 13.564.717,00 TL tutarında satış yapıldığının bildirildiği, 2013 yılında Ba formu ile 85 adet fatura karşılığında toplam 12.004.482,00 TL tutarında alım yapıldığı, ancak mal alımında bulunulduğu karşıt firmalar tarafından 30 adet fatura karşılığında 5.128.620,00 TL tutarında satış yapıldığının bildirildiği; Bs formu ile 184 adet fatura karşılığında 12.251.456,00 TL tutarında satış yapıldığının bildirildiği, raporun düzenlendiği tarih itibarıyla vadesi geçmiş ve bugün ödenmesi gereken toplam vergi borcunun 315.389,76 TL olduğu, 2008 ila 2013 yılları arasında katma değer vergisi beyannamelerine göre toplam 80.482.024,00 TL satış yapıldığının bildirilmesine karşın bu işyeri adresinde faaliyetinin olmadığı ve muhtasar beyannamelerde işçi bildirilmesine karşın sosyal güvenlik primlerinin ödenmediği, mükellefin rapor tarihi itibariyle 25.744,63 TL vergi aslı ve 1.804,94 TL gecikme zammı ödediği, vadesi gelen borcunun 315.389,76 TL olduğu tespit ve değerlendirmelerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, anılan mükellefin Ba/Bs formlarının uyumsuz olduğu, belirtilen ciroları yapacak ticari organizasyonunun (şube, işçi, mal ve hizmet alımı vb.) bulunmadığı dikkate alındığında anılan mükellef tarafından davacıya düzenlenen söz konusu faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna ulaşıldığından, davanın kabulü yönündeki Vergi Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan, işbu bozma kararı üzerine tekerrür hükümlerinin uygulanmasının hukuka uygun olup olmadığı hakkında bir değerlendirme yapılarak karar verileceği tabiidir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…., K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 20/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.