Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/4814 Esas 2021/5764 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/4814
Karar No: 2021/5764
Karar Tarihi: 14.09.2021

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/4814 Esas 2021/5764 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan hüküm giydiği ve 1 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldığı belirtiliyor. Ayrıca hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve 5 yıllık denetim süresine tabi tutulması kararlaştırılmış. Dosyanın daha sonra yeniden ele alındığı ve basit yargılama usulüyle yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtiliyor. TCK'nın 179/3. maddesi delaletiyle 179/2, 62/1, 53/1 maddelerine atıfta bulunuluyor. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi de hakkında bahsediliyor. Ayrıca, CMK'nın 251. maddesi 3. fıkrasına göre mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir şeklinde bir düzenleme olduğu açıklanıyor. TCK 7. maddesi ve CMK 251. maddesi hükümleri uygulanarak yapılan bu değerlendirme sonucunda, sanık lehine olan uygulamanın belirlenmesi ve basit yargılama usulüyle yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtiliyor.
12. Ceza Dairesi         2020/4814 E.  ,  2021/5764 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
    Hüküm : CMK"nın 231/11. maddesi gereğince açıklanan TCK"nın 179/3. maddesi delaletiyle 179/2, 62/1, 53/1. maddeleri gereği mahkumiyet

    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, TCK"nın 179/3. maddesi delaletiyle 179/2, 62/1, 53/1. maddeleri gereğince 1 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Salihli 1.Sulh Ceza Mahkemesinin 06/02/2013 tarihli, 2013/82 esas, 2013/168 karar sayılı kararının 06/03/2013 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 30/05/2015 tarihinde TCK"nın 179/3. maddesi delaletiyle 179/2 maddesinde tanımlanan trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlediği ve Salihli 4.Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 29/12/2015 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Salihli 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 22/02/2016 tarihli, 2016/21 esas, 2016/117 karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Sanığa isnat edilen eylemin, 5237 sayılı TCK"nın 179.. maddesinin 2-3. fıkralarında düzenlenen ""trafik güvenliğini tehlikeye sokma"" suçuna ilişkin olduğu, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için TCK"nın 179. maddesinin 2. fıkrasında temel ceza miktarının ""üç aydan iki yıla kadar hapis cezası"" olarak belirlendiği; 5271 sayılı CMK"nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan ""Basit Yargılama Usulü"" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; ""Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir."" şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan ""01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz."" şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı ve 16.03.2021 tarihli 31425 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas-2021/4 Karar sayılı iptal kararları ile ""...kovuşturma evresine geçilmiş..., ...hükme bağlanmış..."" ibarelerinin, aynı bentte yer alan ""...basit yargılama usulü..."" yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle;
    Kovuşturma evresine geçilmiş veya hükme bağlanmış olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan kesinleşmiş hükümler haricindeki düzenlemelerin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; ""mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir."" şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararlarının neticeleri itibariyle maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle, sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, ""Basit Yargılama Usulü"" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması;
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı sair yönler incelenmeksizin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 14/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.