20. Hukuk Dairesi 2017/7740 E. , 2018/514 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 03.05.2016 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ve duruşma talebinde bulunan ... vekili Av. ....ile karşı taraftan Hazine vekili Av. ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
....de 2012 yılında 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereği yapılan çalışmalar sonucu 11703,73 m2 yüzölçümlü ve tarla vasıflı 132 ada 61 parsel sayılı taşınmaz, Hazine adına tapuya kaydedilmiş, taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ....oğlu ..."in kullanımında olduğu şerh düşülmüştür.
Davacı ... vekili, 24.02.2014 hâkim havale tarihli dilekçe ile ... köy ilçesi ..."de bulunan 132 ada 61 parsel sayılı taşınmazın uzun yıllardır müvekkilinin zilyetliğinde olduğu, taşınmazla ilgili tüm ödemelerini yaptığını, buna rağmen taşınmazın kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edildiğini, müvekkilin taşınmaza ilişkin tapu kaydı olması dolayısı ile taşınmazın davacı adına tapuya tescili gerekirken davalı tarafından taşınmazın ancak satış sureti ile davacıya geçeceğinin bildirildiğini belirterek dava konusu taşınmaza ihtiyati tedbir konularak satış işlemlerinin durdurulmasını, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, hukuki yarar yokluğu nedeni ile davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
Mahkemece davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine karar verilmişse de;eksik inceleme ile hüküm kurulmuştur. Şöyle ki; davacı kullanım kadastrosu sırasında lehine kullanıcı şerhi verilen taşınmaza karşı tapu kaydına dayanarak tescil istemli dava açmış olup, mahkemece davacının dayandığı tapu kaydı ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte dosyaya getirtilip uygulanmamış, dayanak tapu kaydının 26.04.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi kapsamındaki tapulardan olup olmadığı, bu tapu kaydına dayalı olarak taşınmazın bedelsiz iadesi için davacının başvurusu bulunup bulunmadığı araştırılmamıştır.
Davacı, 6292 sayılı kanun kapsamında dava konusu taşınmazı satın almak için 05/02/2013 tarihinde idareye başvuruda bulunmuş ancak başvuru belgesinde dava konusu taşınmaza ait tapu kaydı olduğunu belirtmemiş olup, davacının başvurusuna ... Kaymakamlığı, Mal Müdürlüğü tarafından verilen 19/11/2013 tarihli cevapta taşınmazın belirlenen bedeli karşılığında davacıya satışının yapılabileceği belirtmiştir. Bunun üzerine davacı eldeki davayı açmış taşınmaza ilişkin tapu kaydı olduğunu bu sebeple taşınmazın tarafına bedelsiz iadesinin gerektiğini buna rağmen idarenin bedelsiz olarak taşınmazın tescilini yapmadığını belirtmiştir.
Bu nedenle; mahkemece, tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri, dayanak tapu kaydının revizyon görüp görmediği araştırılmalı, revizyon gördüğü parseller varsa bu parsellere ilişkin kadastro tutanakları, tapu kaydı, davalı ise dava dosyaları dosya içerisine alınmalı, taşınmaz başında bir fen elemanı ve mahalli bilirkişiler eşliğinde yeniden keşif yapılarak dayanak tapu kaydı, mahalli bilirkişilerin eli ile mahalline uygulanmalı ve bu kaydın ve çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığı belirlenmeli, bu tapunun dava konusu taşınmaza uyduğu ve 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi kapsamında iadeyi gerektiren tapulardan olduğu sonucuna ulaşılırsa, Mal Müdürlüğünden davacının anılan tapu kaydına dayanarak dava konusu taşınmazın iadesi için başvurup başvurmadığı sorulmalı, davacının tapu kaydına dayalı olarak taşınmazın bedelsiz iadesi için bir başvurusu varsa sonucu beklenmeli, davacının bu başvurusu idare tarafından reddedilirse, mahkemece 6292 sayılı Kanunun 7/a-b maddeleri gözetilerek davacının tescil talebi ile ilgili bir karar verilmesi gerekirken davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü le hükmün BOZULMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1350,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davacı ..."e verilmesine temyiz harcının istek halinde iadesine 25/01/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.