Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/10024
Karar No: 2020/2034

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/10024 Esas 2020/2034 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, malik oldukları bir taşınmazın orman kadastro çalışması sonrası orman sınırları içerisinde bırakıldığını, tapu kaydında bulunan orman şerhi sebebiyle taşınmazlarının kullanılamadığını ve mağdur edildiklerini belirterek 200.000 TL tazminat talebinde bulunmuşlardır. Yerel mahkeme, davalı Hazine'den tazminat talebini kısmen kabul etmiş ve karşı davanın kabulü ile taşınmazın tapusu kısmen iptal edilerek orman vasfıyla Hazine adına tescili kararlaştırmıştır. Hazine vekili, tazminat talebine karşı çıkmıştır. Yargıtay ise, Hazine aleyhine tazminata hükmedilmesinin yanlış olduğunu, Orman Yönetimi ve Hazine arasında mecburi dava arkadaşlığı olmadığına ve Hazinenin sonradan davaya dahil edilmiş olmasının ona taraf sıfatı kazandırmayacağına ve usulüne uygun bir şekilde Hazine aleyhine tazminata hükmedilemeyeceğine hükmetmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun sorumluluk başlıklı 1007. maddesi, \"Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder.\" hükmünü içermektedir. Bu madde gereğince, açılacak davalarda zarardan Hazine sorumlu tutulabilir.
(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2017/10024 E.  ,  2020/2034 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin malik olduğu ... ilçesi, ... köyü 140 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu bölgede yapılan orman kadastro çalışmaları neticesinde orman sınırları içerisinde bırakıldığını ve müvekkillerinin mülkiyet haklarının sınırlandırıldığını, taşınmazın halihazırda davacılar adına kayıtlı olmasına rağmen tapu kaydında var olan "orman şerhi" sebebiyle kullanılamadığını, müvekkillerinin mağdur edildiğini ve maddi olarak zarara uğratıldıklarını ileri sürerek şimdilik 200.000,00 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davacılar vekili 03/03/2017 havale tarihli ıslah dilekçesiyle müddeabihi 228.453.60 TL"ye yükseltmek suretiyle davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; görev, zamanaşımı ve husumet itirazlarında bulunmuş, esastan da davanın reddini dilemiştir.
    Davalı ... Yönetimi vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; esas davaya karşı husumet itirazında bulunup öncelikle davanın husumet nedeniyle reddine, bunun kabul görmemesi halinde haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın esastan reddine karar verilmesini dilemiş, karşılık davada ise dava konusu taşınmazın tapuda davalıların murisleri adına kayıtlı bulunduğunu ve orman olan kısmının davalılar adına olan tapu kaydının iptaline, orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Yerel mahkemece ""Hazineye açılan davanın kısmen kabulü ile 228.453.60 TL tazminatın, 200.000 TL"sinin dava tarihinden 28.453,60 TL"nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak tapu kaydındaki hisseleri oranında davacılara verilmesine, Orman Yönetimine açılan davanın pasif husumet ehliyeti nedeniyle reddine,
    Karşı davanın kabulü ile dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 140 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının (7763 m²"lik kısmın) iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hükmün davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, bölge adliye mahkmesince istiaf isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre asıl dava TMK"nın 1007. maddesi uyarınca açılan tazminat, karşı dava kesinleşen tahdide dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Yörede 6831 sayılı Kanun uyarınca yapılan 31/07/1995 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B madde çalışmaları bulunmaktadır.
    Dosya kapsamından tazminat istemine dayanak ... ilçesi, ... mahallesi 140 parsel sayılı taşınmazın 1956 yılında yapılan tapulama çalışması sonucu 29.100 m² yüzölçümü ve tarla niteliği ile davacıların murisi adına tescil edildiği, tapu kaydına 2006 yılında orman şerhi konulduğu anlaşılmıştır.
    Mahkemece karşı davacı ... Yönetiminin davasının kabulü ile dava konusu taşınmazın tapusunun kısmen iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta olup, hüküm bu yönüyle taraflarca istinaf ve temyiz edilmediğinden kesinleşmiştir. Tazminat istemi yönünden ise 4721 sayılı TMK"nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesinde “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder.” hükmü yer almakta olup, 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi gereğince açılacak davalarda, zarardan Hazine sorumludur. Asıl davada, davacı yanca, Orman Yönetimine husumet yöneltilerek dava açıldığından Orman Yönetimi yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddi doğru ise de, tazminat davasında Orman Yönetimi ve Hazine arasında mecburi dava arkadaşlığı olmadığına ve Hazinenin sonradan davaya dahil edilmiş olmasının ona taraf sıfatı kazandırmayacağına göre hakkında usûlunce açılmış bir dava bulunmayan Hazine aleyhine tazminata hükmolunması doğru görülmemiştir.
    Anılan husus gözetilmeksizin, eksik inceleme sonucunda ilk derece mahkemesince yazılı şekilde hüküm tesisi ve bu karara karşı yapılan istinaf başvurularının kısmen kabulü kararı hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dahili davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu yönden BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine, karardan bir örneğin ise ilk derece mahkemesine gönderilmesine 23/06/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi