19. Ceza Dairesi 2019/26439 E. , 2020/1856 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
A)Şikayetçi Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Suç tarihi itibarıyla uygulanması gereken 5607 sayılı Kanuna göre katılma hakkı bulunmayan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu vekilinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
B)Sanıkların temyiz talebinin incelenmesinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisinin ihlalidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle;
Sanık ... hakkında UYAP ortamında yapılan araştırmada, 24.02.2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeni ile açılan kamu davası üzerine, İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nde 2014/248 Esas sayılı derdest davanın bulunduğunun ve 01.04.2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeni ile açılan kamu davası üzerine, Gaziantep 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nde 2014/172 Esas sayılı derdest davanın bulunduğunun ve 22.08.2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan Gaziantep 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2014/23 Esas sayılı dosyasında verilen mahkumiyet hükmünün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nda 2016/226777 Esas Sayısı ile kayıtlı olduğunun anlaşılması karşısında;
Sanık ... hakkında UYAP ortamında yapılan araştırmada, 24.02.2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeni ile açılan kamu davası üzerine, İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nde 2014/248 Esas sayılı derdest davanın bulunduğunun ve 17.11.2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2014/57 Esas sayılı dosyasında verilen mahkumiyet hükmünün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nda 2016/135715 Esas Sayısı ile kayıtlı olduğunun anlaşılması karşısında;
Sanık ... hakkında UYAP ortamında yapılan araştırmada, 24.02.2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeni ile açılan kamu davası üzerine, İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nde 2014/248 Esas sayılı derdest davanın bulunduğunun anlaşılması karşısında;
Anılan davalar ile iş bu dava birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp, hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile, sanıkların bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı, aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
Kabule göre de;
1-İddianamede gösterilmediği halde, sanıklar ... ve ..."a ek savunma hakkı tanınmadan 5607 sayılı Kanunun 4/2. maddesinin uygulanması suretiyle CMK"nin 226/2. maddesine aykırı davranılması,
2- 5607 sayılı Kanunun suç tarihinde yürürlükte bulunan 3. maddenin (21.) fıkrasına göre: "Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan fiiller, teşebbüs aşamasında kalmış olsa bile, tamamlanmış suç gibi cezalandırılır." hükmüne aykırı olarak sanık ... hakkında mahkumiyet hükmü kurulurken TCK"nin 35/2. maddesi uyarınca cezasında indirim yapılması,
3-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
4-TCK"nin 52/4. maddesi gereğince taksitlerden birisinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edilebileceğinin ve ödenmeyen adli para cezasının hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken taksitlerden birisinin süresinde ödenmediği takdirde kalan kısmının tamamının tahsiline ve adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilmesine karar verilerek infaz yetkisinin de kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN, tebliğnameye kısmen uygun olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 24/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.