16. Hukuk Dairesi 2017/877 E. , 2020/3548 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 29.09.2020 gün ve saatte temyiz eden Mehdi Nurettin Yusuf İslam ile aleyhine temyiz istenilen ... ve ... geldi. Gelenlerin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Tapu iptali ve tescil davasında tarafların tüm iddia ve delilleri toplandıktan sonra mahallinde keşif yapılarak dayanak belgelerin mahallinde uygulanması ve yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının keşif mahalinde dinlenilmesi gerekirken, Mahkemece, çekişmeli taşınmazlar başında keşif yapılmadan tapu iptal ve tescil kararı verilmesinin ve davacının ecrimisil taleplerinin arazinin konumu ve üzerindeki mahsule göre hesap edilmesi gerekirken yine keşif yapılmadan davacının dava dilekçesinde talep ettiği miktar üzerinden ecrimisile hükmedilmesinin” isabetsizliğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davaların reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vasisi ... tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava konusu 122 ada 18, 21, 23 ve 27, 150 ada 1, 2, 3, 4 ve 5, 186 ada 32, 33, 58, 60, 64, 128, 129, 133, 134, 135 ve 137 parsel sayılı taşınmazlar yönünden; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı ... vasisinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle, bu parseller hakkında usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Dava konusu 122 ada 28 ve 66, 157 ada 4, 12 ve 13, 186 ada 54, 59, 61, 62, 80, 87, 90, 92, 98, 100, 101 ve 102 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; davacı, çekişmeli taşınmazların 1972 yılında ölen anneannesi ...’tan intikal ettiği iddiasına dayanarak, tapu iptali, tescil ve ecrimisil istemiyle dava açmıştır. Davalılar ise, dava konusu taşınmazların bir kısmını üçüncü kişilerden satın aldıklarını, bir kısmını kardeşleri olan davacının annesi ...’nin kendilerine devrettiğini belirterek, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, dava konusu 122 ada 28 ve 66, 150 ada 4, 186 ada 54, 59, 61 ve 62 parsellerin keşfinin yapıldığı, keşfi daha sonra yapılmak üzere ertelenen taşınmazlarla ilgili olarak davacı vasisinin bu yerlerin babadan kalma ya da satın alınmış olabileceğini, davacının maddi olarak yıprandığını, bu taşınmazların keşfinin yapılmasını istemediklerini beyan etmekle keşif taleplerinden vazgeçtiği, keşfi yapılan taşınmazlar hakkında ise keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ve davalı tanıklarının davacının iddialarını doğrular nitelikte her hangi bir beyanda bulunmadıkları ve davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazların kadastro tespiti tapu kayıtlarına dayalı olarak yapıldığı halde, Mahkemece bu tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte getirtilmemiş ve mahallinde uygulanmamıştır. Dava konusu 122 ada 28, 66 parsellere revizyon görenlerden 19.02.1963 tarih 138 sıra numaralı, 157 ada 4, 12 ve 13, 186 ada 80, 87, 90, 92, 98, 100, 101 ve 102 parsellere revizyon görenlerden 28.05.1943 tarih 113 sıra numaralı ve 186 ada 54, 59, 61 ve 62 parsellere revizyon gören 04.03.1941 tarih 6 sıra numaralı tapu kayıtlarının, tarafların 1943 yılında ölen murisleri, davacının dedesi olan ... adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Kadastro tutanaklarının edinme sebebine göre de, muris ...’tan davacının annesi ...’ye intikal eden payın ... tarafından 1960, 1970 yıllarında davalı kardeşlerine haricen satıldığı ya da hibe edildiği belirtilmektedir. Dava konusu taşınmazların kadastro tespitleri tapu kaydına dayalı olarak yapıldığına göre, mahkemenin kabulünün aksine ispat yükü davacıda değil, davacının annesi ...’nin payının kendilerine devredildiğini veya bir kısım taşınmazların 3. kişilerden satın alındığını iddia eden davalı taraf üzerindedir. Dolayısıyla davacının vasisinin beyanına istinaden 157 ada 4, 12, 13, 186 ada 80, 87 , 90, 92, 98, 100, 101 ve 102 parsellerde keşif yapılmadan karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, keşfi yapılan 186 ada 54, 59, 61, 62 parseller hakkında yerel bilirkişi ve tanık beyanı alınmamış ve 122 ada 28 ve 66 parseller hakkında yerel bilirkişi tarafından soyut şekilde davalının üçüncü kişilerden satın aldığı beyan edilmekle birlikte, kimden ne zaman satın alındığı hususunda bir açıklamada da bulunulmamıştır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle, dava konusu taşınmazlara revizyon gören tapu kayıtları tesisinden itibaren tedavülleriyle birlikte getirtilmeli, ayrıca dayanak tapu kayıtlarının revizyon gördüğü dava dışı taşınmazlara ait kadatro tutanakları, tapu kayıtları, varsa mahkeme kararları ve bu taşınmazların hepsini komşularıyla bir arada gösterir geniş kapsamlı krokisi getirtilmeli, yine tapu kapsamına göre komşu taşınmazlara ait tutanak, tapu kaydı ve varsa dayanak kayıtlar getirtilerek dosya içerisine alınmalı, ardından çekişmeli taşınmazları iyi bilen, davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımıyla mahallinde keşif yapılmak suretiyle, dayanak tapu kayıtları mevki ve hudutları tek tek okunarak yerel bilirkişiler yardımı ile zemine uygulanmalı, yerel bilirkişilerce bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, ayrıca yerel bilirkişi ve tanıkların çekişmeli taşınmazların kime ait olduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, davacının annesi ... tarafından davalılara devredilip devredilmediği veya davalıların üçüncü kişilerden satın alıp almadığı, taşınmazların ne zamandan beri, kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığı hususunda somut ve maddi olaylara dayalı beyanları alınmalı, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, çelişkinin giderilmemesi halinde hangi beyana üstünlük tanındığının gerekçesi karar yerinde gösterilmeli; fen bilirkişisine, tapu kayıtlarında tarif edilen sınır yerleri, denetime elverir şekilde düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, tapu kapsamında kaldığı belirlenen tüm taşınmazları bir arada gösterir kroki düzenlettirilmeli ve tapu kayıtlarının taşınmazlara uyup uymadığı komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla da denetlenmeli, bundan sonra elde edilen deliller hep birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmadan davanın reddine karar verilmiş olması isabetsiz olup, davacı ... vasisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.09.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.