Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2016/14393
Karar No: 2021/2694
Karar Tarihi: 20.05.2021

Danıştay 4. Daire 2016/14393 Esas 2021/2694 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/14393
Karar No : 2021/2694

TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
(…Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, gayrimenkul alım satımı faaliyetinde bulunarak elde ettiği ticari kazancı kayıt ve beyan dışı bıraktığından bahisle tesis edilen mükellefiyetin iptali ve takdir komisyonu kararlarına istinaden vergi ziyaı cezalı olarak re'sen tarh edilen 2010 yılı gelir vergisi, 2010/1-3,7-9 dönemleri geçici vergileri ile 2010/2 ve 9 dönemleri katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının ihtilaf konusu dönemdeki gayrimenkul satışlarının ticari organizasyon dahilinde ve devamlı olarak yapıldığının kabulü mümkün olmadığından, ticari kazanç elde ettiğinden bahisle tesis edilen mükellefiyette ve yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı adına yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı, temyiz isteminin kabulü ve Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4.Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/05/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


(X) KARŞI OY :
Davacı adına, gayrimenkul alım satımı faaliyetinde bulunarak elde ettiği ticari kazancı kayıt ve beyan dışı bıraktığından bahisle tesis edilen mükellefiyetin iptali ve takdir komisyonu kararlarına istinaden vergi ziyaı cezalı olarak re'sen tarh edilen 2010 yılı gelir vergisi, 2010/1-3,7-9 dönemleri geçici vergileri ile 2010/2 ve 9 dönemleri katma değer vergilerinin kaldırılması istemiyle açılan davanın kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararı davalı idarece temyiz edilmiştir.
Dosyasının incelenmesinden, 16/06/2006 tarihinde imzalanan düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yapılacak olan taşınmazdaki 11 adet bağımsız bölümün davacının müteahhit olan babasına verilmesine karar verildiği, söz konusu 11 adet bağımsız bölümden 4 adedinin 28/01/2009 tarihinde davacı tarafından satın alındığı, müteahhit firmanın iskan alınma tarihi olan 16/02/2010 tarihinde davacı adına bu taşınmazların her biri için 25.000,00 TL, toplamda ise 100.000,00 TL tutarında olmak üzere fatura düzenlediği, davacının bağımsız bölümlerden birini 11/11/2009 tarihinde sattığı, bu satış işleminin istisna haddinin altında kalması nedeniyle ticari kazanç bakımından değerlendirmeye alınmadığı, kalan üç gayrimenkulün ise 03/02/2010, 12/02/2010 ve 02/09/2010 tarihlerinde satılması üzerine davacı adına ticari kazanç yönünden mükellefiyet tesis edildiği, davacının bunların dışında 14/01/2002 tarihinde alıp, 04/10/2010 tarihinde sattığı bir taşınmaz daha bulunduğu, 23/10/2014 tarihli tutanakta davacının 02/09/2010 tarihinde satışı yapılan gayrimenkulün tapu kaydının 33.010,00 TL olduğu, ancak satış işlemi için alıcının 70.000,00 TL kredi kullandığı ve 65.000,00 TL'nin kendisine banka kanalıyla ödendiği yönündeki ifadesine yer verildiği, 12/02/2010 tarihinde satışı yapılan taşınmazın ise tapuda 2.500,00 TL'ye elde edilmiş, 3.200,00 TL'ye satışı yapılmış gibi görünmesine rağmen, bu taşınmazın alıcısı tarafından 56.000,00 TL konut kredisi kullanıldığının tespit edildiği, 06/11/2014 tarihinde davacının takdir komisyona sevk edildiği ve 06/06/2015 tarihli takdir komisyonu kararları ile de "mükellefin takdire sevk fişine ekli belgeleri, tarh dosyası bilgileri, Gelir İdaresi Başkanlığı e-VEDO sistemi ile TAK-KOM bilgisayar sistemi üzerinden yapılan kontroller neticesinde, mükellefin, aynı vergi türünden önceki beyanlarının ortalaması, Ankara tüketici fiyatları indeksi, ekonomik büyüme hızı, sair piyasa koşulları ve faaliyet konusuyla ilgili diğer bilgiler ile emsali mükellef beyanları" doğrultusunda matrah takdiri yapıldığı, söz konusu matrah farkları üzerinden vergi ziyaı cezalı olarak tarh edilen 2010 dönemi gelir vergisi, 2010/1-3, 7-9 dönemleri geçici vergileri ile 2010/2 ve 9 dönemleri katma değer vergilerinin kaldırılması istemiyle de bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Olayda, her ne kadar 16/06/2006 tarihinde imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davacının müteahhit olan babasına verilmesi gereken 4 adet bağımsız bölümün 28/01/2009 tarihinde davacı tarafından alınması ve 2010 yılında satılması üzerine, davacı adına ticari kazanç elde ettiğinden bahisle mükellefiyet tesis edilmiş ve davaya konu cezalı tarhiyatlar yapılmış ise de, yapılan alım satım işlemlerinde davacının müteahhit olan babasının, taşınmazları kendi üzerine almayarak vergilendirmeden kaçınmış olduğu anlaşılmakla birlikte, söz konusu taşınmazların davacı tarafından muvazaa çerçevesinde edinilmiş olması karşısında, elde edilen arızi kazanç nedeniyle vergi yükümlülüğüne katlanılması gerektiği, bu bağlamda, düzenlenen faturaya göre 25.000,00 TL'ye alındığı anlaşılan taşınmazlardan birinin 70.000,00 TL'ye satıldığı, diğeri için ise alıcısı tarafından 56.000,00 TL konut kredisi kullanıldığı dikkate alındığında, Mahkemece takdir komisyonunca belirlenen matrah farkları üzerinden davacı adına re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ve katma değer vergilerinin esası hakkında karar verilmesi; öte yandan, dava konusu ihbarnamelerde geçici vergi asıllarının aranmayacağı belirtildiğinden, Vergi Mahkemesince bu hususun yeniden değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin kabulü ve Mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi