16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/9217 Karar No: 2020/2830 Karar Tarihi: 10.06.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/9217 Esas 2020/2830 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan Malatya 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandı. Mahkeme tarafından suçlu bulunan sanığın istinaf başvurusu esastan reddedildi. Ancak, Yargıtay incelemesi sonrasında bir takım eksiklikler tespit edildi ve hüküm bozuldu. Sanık hakkında sadece TCK'nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiği belirtildi. Bu eksikliklerin düzeltilmesiyle birlikte hüküm onandı. Kararda, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3,5/1, TCK’nın 62/1, 53, 58/9 maddesi yollamasıyla 58/6 , 63 maddelerinin uygulandığı belirtildi.
16. Ceza Dairesi 2019/9217 E. , 2020/2830 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi İlk Derece Mahkemesi : Malatya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.02.2019 tarihli ve 2018/181 - 2019/67 sayılı kararı Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3,5/1, TCK’nın 62/1, 53, 58/9 maddesi yollamasıyla 58/6 , 63 maddeleri gereği kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle takdiren duruşmasız olarak yapılan incelemede; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin gerekçeli kararının 107367 sicil nolu hakim tarafından elektronik imza ile imzalanmaması mahallinde tamamlanabilir mahiyette eksiklik olarak görülmüştür. Sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının getirtilmeden hüküm kurulması, dosyadaki diğer delillerin suçun sübutu açısından yeterli olduğu görülmekle sonuca etkili bulunmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine ancak; Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında sadece TCK’nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1 maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümdeki tekerrür uygulamasına dair kısmından “yollaması ile TCK 58/6 maddesi” ibaresinin çıkarılmasına, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Malatya 5. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3.Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.