22. Ceza Dairesi 2015/581 E. , 2015/895 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLÜ : ...
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Cumhuriyet Savcısı
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1- Sanıklar ... ve ... hakkındaki hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, hırsızlık suçunun geceden sayılan saat 03.00"te işlendiğinin kabul edilmesine rağmen TCK"nın 143 maddesi gereğince arttırım yapılıp, 2005/587 esas, 2006/477 karar sayılı ilamda belirlenen sonuç cezanın kazanılmış hak ilkesi kapsamında olduğu gözetilip, belirlenen cezanın anılan ilamdaki cezaya indirilmesi gerektiği gözetilmeden, kazanılmış hak ilkesi kavramı yanlış değerlendirilip TCK"nın 143 maddesi uyarınca arttırım yapılmaması sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak;
Yargıtay bozma ilamından önceki hükmün yalnızca sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edildiği ve bozma sonrası kurulan hükümde ceza miktarı yönünden kazanılmış hak ilkesinin dikkate alınması gerektiği gözetilmeden sanıklara fazla ceza verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanıkların temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; sonuç hapis cezasının, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi de gözetilerek “sanık ... hakkında 1 yıl 8 ay"a, sanık ... hakkında ise 10 ay"a" indirilmesi biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümlerin bu bağlamda ONANMASINA,
2- Hükümlü ... hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.09.2007 gün ve 2007/125-2007/186 sayılı kararında da açıklandığı üzere, sanık ... hakkındaki Asliye Ceza Mahkemesinin 27.10.2004 tarihli ve 2001/182 esas, 2004/805 sayılı kararın, temyiz olunmaksızın kesinleşmesi nedeniyle lehe Yasanın belirlenmesine ilişkin olduğu kabul edilen ve hükümlü konumuna giren sanık ... hakkındaki uyarlama yargılaması ile genel hükümlere göre hakkındaki yargılama süren diğer sanıklar ... ve ... hakkındaki davanın, farklı hükümlere bağlı olması ve birlikte görülemeyeceği gözetilip, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesi uyarınca hükümlü sanık ... hakkındaki dosyanın, diğer sanıklar hakkındaki davadan ayrılmasına karar verildikten sonra, uyarlama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
b- Uyarlama yargılamasının konusu, 765 sayılı Yasa hükümlerine göre belirlenen ve kesinleşen hüküm ile 5237 sayılı TCK"nun 7/2 ve 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca sanık yararına olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin mala zarar verme ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçları da gözetilerek olaya uygulanarak ortaya çıkacak sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının ve lehe uygulamaların kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, 15.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.