5. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5780 Karar No: 2017/8744 Karar Tarihi: 21.03.2017
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/5780 Esas 2017/8744 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2016/5780 E. , 2017/8744 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Yasanın 10.maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş, davalılar vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 21/03/2017 günü temyiz eden davalılar vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden temyiz eden davacı idare vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak davalılar vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Yasanın 10.maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekilince temyiz edilmiştir. 1-Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle Yasa hükümlerine uygundur. Ancak; Davalı tarafça emsal olarak sunulan ... ve ... parsel sayılı taşınmaz satışları şahıslar arası satış olup, özel amaçlı olmadığı gibi, satış tarihinde de üzerinde yapı olmayan arsa niteliğinde olduğu da gözetildiğinde bu emsaller dikkate alınmadan değerlendirme yapan bilirkişi kurulu raporu geçersizdir. Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Davacı idarece, dava konusu taşınmaz üzerindeki yapı bedelinden tapu kaydındaki payı karşılığının kendisine ödenmesi gerektiği iddia edildiğinden, davacı idarenin kamulaştırma yoluyla edindiği payın önceki sahibinin yapı üzerinde mülkiyet hakkı olup olmadığı taraflardan delilleri sorulmak suretiyle yapıya ilişkin mülkiyet durumu kesin olarak tespit edildikten sonra yapı bedeline hükmedilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, temyiz eden davalılar yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.480,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 21/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.