Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2007/4531 Esas 2008/1409 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/4531
Karar No: 2008/1409

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2007/4531 Esas 2008/1409 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2007/4531 E.  ,  2008/1409 K.

    "İçtihat Metni"

     MAHKEMESİ :Antalya 2. Aile Mahkemesi
    TARİHİ :30.05.2006
    NUMARASI :Esas no:2005/281 Karar no:2006/586


    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Davalının harcı verilerek açılmış bağımsız bir boşanma davası yoktur. Davalının davacı kadın tarafından açılan boşanma dava dilekçesini davalı olarak imzalamış olması ayrı bir harç yatırılmadığından davalı açısından bu dilekçeyi dava dilekçesi niteliğine dönüştürmez.
    Açıklanan bu durum karşısında kadının davasının feragat nedeniyle reddi ile yetinilmesi gerekirken, kocanın da davası varmış gibi kesin hüküm oluşturacak şekilde davalının boşanma davasının reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın 2. bentte açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentteki nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.12.02.2008 sa.
    KARŞI OY YAZISI
    Taraflar birlikte verdikleri dilekçe ile anlaşmalı boşanma hükümleri doğrultusunda “karşılıklı boşanma” talebinde bulunduklarını dava dilekçesinde açıkça ifade etmişlerdir.
    Dava dilekçesinde beyan edilen “karşılıklı” boşanma istemi ile hem kadın eşin hem de erkek eşin anlaşmalı olarak boşanma istedikleri bellidir. Anlaşmalı boşanma davasında bir “çekişmeden” söz edilemeyeceği için eşlerin “birlikte boşanma istemeleri” ve “birlikte davacı” olmaları davanın mahiyeti gereğidir.
    Anlaşmalı boşanma davasında eşlerden birinin “davalı” olduğu başka bir deyişle “çekişme çıkaran taraf” olduğu düşünülemez. Karşılıklı boşanma isteyenlerin ikisinin de “boşanma davacısı” boşanma konusunda “davacı” oldukları imzalı beyanları ile tartışılamayacak kadar açıktır.
    Anlaşmalı boşanma isteminden vazgeçilmesi durumunda ise hem kadın eşin hem de erkek eşin davayı istedikleri takdirde TMK m. 166 f. I hükümlerine göre sürdürebilmeleri olanaklıdır.
    Kadın eşin boşanma davasından feragat etmesi sebebiyle “kadın eşin boşanma davasının” feragat sebebiyle reddine karar verilip davasını sürdüreceğini açıklayan “erkek eşin boşanma davasının” TMK m. 166 f. III koşulları gerçekleşmediğinden TMK m. 166 f. I hükümlerine göre yerel mahkeme hâkimi tarafından sürdürülerek erkek eşin boşanma davası yönünden de karar verilmesi gerektiği konusunda yerel mahkeme hâkimi ile “aynı görüşte” olduğumdan değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum.

     

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.