12. Ceza Dairesi 2021/2046 E. , 2021/5759 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : TCK"nın 179/3 maddesi delaletiyle 179/2, 62 maddeleri gereği mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan, sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
CMK"nın 251 ve devamı maddeleri gözetildiğinde basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağı hakimin tercihine bırakıldığı ve kararın gerekçe kısmında, bu hususun tartışılarak uygulanmamasına karar verildiği anlaşılmakla bu hususta bozma öneren tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Kasten işlemiş olduğu suçtan hapis cezası ile mahkumiyetine hükmedilen sanık hakkında, TCK"nın 53/1. maddesi gereğince hak yoksunluğuna hükmedilmemesi, Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle infaz aşamasında nazara alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Kasıtlı suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde; TCK’nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütlerden olan failin kastı, suçun işleniş biçimi ile meydana gelen tehlikenin ağırlığı nazara alınmak suretiyle, TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken; olay günü tek taraflı maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet veren ve yapılan ölçümde güvenli sürüş yeteneğini ortadan kaldıracak derecede 2,51 promil alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sanık hakkında, tespit edilen alkol promil miktarı ve trafik kazasına sebebiyet vererek yarattığı tehlike itibariyle, kastının yoğunluğu ve meydana gelen tehlikenin ağırlığı gözetilerek, alt sınırdan daha fazla uzaklaşılarak hak ve nesafete uygun bir ceza tayini yerine, sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması, işbu karara ilişkin aleyhe temyiz bulunsa da Dairemiz 15/10/2019 tarihli, 2019/5004 esas, 2019/10235 karar sayılı kararın temyiz incelemesinin sanığın kanun yoluna başvurusu neticesinde verildiği, dolayısıyla işbu Mahkemenin 07/01/2015 tarihli, 2014/319 esas, 2015/12 karar sayılı kararında neticeten verilen 2 ay 15 gün hapis cezasının CMUK"un 326/son ve CMK"nın 307/4. maddeleri gereği sanık açısından kazanılmış hak oluşturacağının anlaşılması karşısında bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozma üzerine yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre sanığın bir sebebe dayanmayan, mahalli Cumhuriyet savcısının ise hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmaması gerekçelerinin yasal olmadığına, temel cezada uygulanan kanun maddesine ilişkin temyiz itirazlarının reddine; ancak;
Hükümde uygulama maddesinin TCK"nın 62/1. madde ve fıkrası yerine TCK"nın 62. maddesi olarak gösterilmesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, sanığın ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün 2 numaralı maddesinde yer alan ""62"" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “62/1” ibaresinin eklenmesi ile sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.