Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5403
Karar No: 2018/509

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/5403 Esas 2018/509 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, Karapelit köyünde bulunan ve orman kadastro sınırları içinde kalan dere ve yolların tesbitinin iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkeme bu istemi kabul ederek, söz konusu yerlerin orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescil edilmesine karar vermiştir. Hazine, kararı temyiz etmiştir. Yargıtay, kadastro mahkemesinin görevsiz olduğuna dair bir bozma kararı vermiştir. Dava dosyası daha sonra asliye hukuk mahkemesine gönderilmiştir. Asliye hukuk mahkemesi, kararın dayandığı uzman orman bilirkişi kurulu raporuna dayanarak, söz konusu yerlerin orman tahdidi içinde kaldığına hükmetmiştir. Ancak, bu yerlerin kadastro paftasında \"yol ve dere\" olarak gösterilmesi sebebiyle tapu kayıtlarının iptali istemi de kabul edilmiştir. Sonuç olarak, Hazine adına tapuya kayıt ve tescil edilen alanların tapu kayıtları iptal edilmemiş, davacı üzerinde yargılama giderleri ve vekâlet ücreti bırakılmıştır. 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle eklenen \"Kadastro işlemi ile oluşan tesbit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklin
20. Hukuk Dairesi         2017/5403 E.  ,  2018/509 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... Yönetimi,...Kadastro Mahkemesinde açmış olduğu davada, Karapelit köyü içinde bulunan ve dava dilekçesine ekli krokide gösterilen dere ve yolların bir bölümünün kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını ve halen orman vasfını koruduğunu, kadastro çalışmaları sırasında kesinleşen orman sınırlarına uyulmadığını ileri sürerek, tesbitin iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne; 161 ada içinde yer alan ve fen bilirkişisi krokisinde (A) harfiyle gösterilen 3830.95 m² ve (C) harfiyle gösterilen 1862,27 m²"lik dereler ile (B) harfi ile gösterilen 508,47 m² ve (D) harfi ile gösterilen 495,16 m² yolların orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Temyiz incelemesi sonrasında Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 12.12.2013 tarih ve 2013/6945 E. - 11489 K. sayılı bozma kararında özetle; "çekişmeli yerin yörede 2005 yılında 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan genel kadastroda yol ve dere olarak tesbit dışı bırakılarak paftasına işlendiği, taşınmaz hakkında tesbit tutanağının düzenlenmediği, yörede yapılan orman kadastrosu da tesbit tarihinden önce kesinleşmiş bulunduğu, davaya bakma görevinin genel mahkemelere ait olduğu, davanın esasına girilmeksizin görevsizlik kararı verilmesi gerekirken esas hakkında hüküm kurulmasının usûl ve kanuna aykırı olduğu"na değinilmiştir.
    Yargıtay bozma ilâmı sonrası kadastro mahkemesince dava dosyası görevsizlik kararı ile asliye hukuk mahkemesine gönderilmiş ve asliye hukuk mahkemesince davanın kabulüne, 161 adadaki taşınmazın içerisinde 22/12/2014 havale tarihli fen bilirkişi ... imzalı rapor ve eki krokide paftasında; (A)=767,94m²-yol, (B)=1.737,56 m² - dere, (C)= 31,64m²-yol, (D1)= 1.442,60 m²- dere, (D2)= 70,80 m² - dere, (E)=118,77 m² - dere ve (F)= 39,50 m²- dere şeklinde gösterilen alanların tapu kayıtlarının iptali ve orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.500.-TL vekâlet ücretinin ve davacı tarafça yapılan 976,00.-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tutanağı düzenlenmeyen taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1978 yılında seri bazda orman kadastrosu ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulamaları yapılmış; sonuçları 14/06/1979 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazların orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşılarak davanın kabulüne dair yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Ancak, eldeki dava kadastro paftasında “yol ve dere” olarak gösterilen taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile hazine adına tescili istemi ile açıldığı,bu taşınmazların kadastro paftasında gösterilen ve tapu kaydı olmayan yerlerden olduğu, bu sebeple bilirkişi raporunda (A), (B), (C), (D1) ve (D2) ile gösterilen ve orman vasfıyla tesciline karar verilen kısımların tapu kayıtlarının iptaline karar verilmesi ve 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tesbit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    Bu sebeple, hükmün 2. bendinin son cümlesinde yazan “tapu kayıtlarının iptali ve” kelimelerinin tamamen bentten çıkarılmasına, ayrıca hükmün 5 ve 6. bendlerinin kaldırılarak, yerine 5 numaralı bent olarak; “6099 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 25/01/2018 günü oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi