2. Hukuk Dairesi 2007/1086 E. , 2008/1397 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :Mahkeme Dosyasının İhyası
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 12.02.2008 (Salı)
KARŞI OY YAZISI
Davacı nüfusta “evli” olarak gözüktüğünü oysa “boşanmış” olduğunu açıklayarak ölen eşinin mirasçılarına karşı imha edildiği açıklanan boşanma davasına ilişkin dava dosyanın ihya edilmesini istemiş ise de usul hükümlerine göre “böyle bir dava açılamayacağı” gerekçesiyle yerel mahkeme tarafından davanın reddine karar verilmiştir.
Nitekim davacı kadın eş ve ayrıca mahkeme yazı işleri müdürlüğü tarafından “boşanmaya ilişkin mahkeme kararının” bir örneği dosyaya sunulmuş ise de dava dosyasının “imha edildiği” bildirilmiştir.
Dava dosyası arasında mevcut bulunan mahkeme kararına göre tarafların “boşanmalarına” karar verildiği anlaşılmaktadır. Yargılama sonucu taraflar arasındaki evliliğin “boşanma kararı” ile mi yoksa “ölüm sebebiyle” mi sona erdiği anlaşılacaktır.
Mahkemece yapılacak iş tarafların delillerini toplayarak sonucuna göre işlem yapmaktan ibarettir.
Açıklanan sebeplerle yerel mahkeme kararının “belirttiğim gerekçelerle” bozulması görüşünde olduğumdan değerli çoğunluğun hükmün onanması yönündeki “farklı görüşüne” katılmıyorum.
KARŞI OY YAZISI
Davacı; kendisi tarafından açılan boşanma davası sonucunda Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesince 22.3.1989 tarihinde boşanmalarına karar verildiğini, karardaki bakiye harcın 6.4.1989’da yatırılarak, kararın tebliğe gönderildiğini, buna rağmen mahkemece kesinleştirilmediğini ve nüfusa da gönderilmediğini, başka bir iş nedeniyle nüfusa, kayıt çıkarmak için gittiğinde, kayıtlarda halen “evli” göründüğünü öğrendiğini, kararı veren mahkemeye başvurduğunda dava dosyasının imha edildiğinin bildirildiğini ileri sürerek, dosyanın yeniden ihyasını ve boşanma hükmünün kesinleştiğinin saptanmasını istemiştir. Boşanma ilamının tarafı (davalısı) olan koca, 29.9.2001 tarihinde vefat ettiğinden, bu davayı , kocasının mirasçılarına husumet yönelterek 16.5.2006 tarihinde açmıştır.
İstek; 22.3.1989 tarihinde verilen boşanma kararının kesinleştiğinin tespitine ilişkindir. Kararı veren mahkeme, dava dosyasının imha edildiğini bildirmiştir. Boşanma kararından başka herhangi bir vesika bulunmadığından, kararın kesinleşip kesinleşmediğinin belgelere bakılarak tespiti mümkün olamamaktadır. Kuşkusuz bir mahkeme kararının şeklen kesinleşip kesinleşmediği tespit etme işi, o kararı veren mahkemenin idari görevlerindendir. Ancak, bunun mahkemece tespiti fiilen olanaksız hale gelmiş ise, ilamın kesinleştiğinin dava yoluyla tespiti istenebilir. Böyle bir tespit davası açılmasını engelleyen bir usul hükmü bulunmamaktadır. Taraflar, bu ilamın verildiğinde ve muhtevasında birleşmektedirler.Ancak dava dosyası imha edilmiş olduğundan kesinleşip kesinleşmediğini tespit mümkün olamamaktadır. Davacı, kararın kesinleştiğini her türlü delille ispat olanağına sahiptir.
4473 sayılı kanun hükümleri, bu kanunun 1. maddesinde de açıkça yazılı olduğu ve ayrıca kanunun adından da anlaşılacağı üzere, ancak yangın, yer sarsıntısı, seylap veya heyelan sebebiyle ziyaa uğrayan veya okunamayacak dereceye gelmiş dosyaların yenilenmesi hallerine münhasırdır. Dava dosyasının yukarda yazılı sebepler dışında zayi olması veya imha edilmesi hallerinde bu kanun hükümleri uygulanmaz. Olayda, kararı veren mahkeme; dava dosyasının imha edildiğini bildirmiş, sadece kararın elinde olan onaylı örneğini göndermiştir.
Sözü edilen kanun hükümlerine göre dava dosyasının ihyası yoluna gidilemez.
28.9.1988 tarihli 3473 sayılı Muhafazasına Lüzum Kalmayan Evrak ve Malzemenin Yok Edilmesi Hakkında Kanun ve bu kanuna dayanılarak çıkartılan 22.3.1989 tarihli 20116 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe konulan Adalet Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı ile Bağlı Kuruluşları Arşiv Yönetmeliği hükümlerine göre; kesinleşen boşanma ve velayete ilişkin dava dosyalarının, birim arşivinde saklanma süresi 5 yıl, aynı dosyaların kurum arşivinde muhafaza süresi ise 15 yıldır. Yönetmeliğe göre oluşturulacak “ayıklama ve imha komisyonları” imhasına karar verdikleri dava dosyalarına ilişkin kararların, kesinleşme tarihlerini imha tutanaklarında göstermek mecburiyetindedirler. Kararı veren mahkemeden, boşanma dosyasının imhasına ilişkin tutanak bulunup bulunmadığı sorulmamış, bu yönde bir araştırma yapılmamıştır. O halde; mahkemece yapılacak iş; davacıya ilamın kesinleştiği hususuna ilişkin delil gösterme olanağının tanınması, gösterdiği taktirde delillerinin toplanması, kararı veren mahkemeden, yukarda sözü edilen yönetmelik hükümleri uyarınca, oluşturulan ayıklama ve imha komisyonunca düzenlenmiş dava dosyasının imhasına ilişkin bir tutanak bulunup bulunmadığının sorulması, ayrıca, mahkemenin o yıla ait esas defterinde kararın taraflara tebliğ tarihleriyle ilgili bilgi olup olmadığının araştırılması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek kararın kesinleşip kesinleşmediğinin saptanması gerekir. Açıklanan hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru değildir. Hükmün gösterilen sebeple bozulması düşüncesiyle sayın çoğunluğun onama yönünde oluşan görüşüne katılmıyorum .