Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1173
Karar No: 2019/2948
Karar Tarihi: 15.04.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/1173 Esas 2019/2948 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/1173 E.  ,  2019/2948 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 15/05/2017 tarih ve 2012/537-2017/761 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı ... Kalender vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, müvekkili şirketin 27.04.2010 tarihli yönetim kurulu kararı ile davalıların hisselerin tamamını devrederek ortaklıktan ayrılmalarına karar verildiğini ve 13.05.2010 tarihinde de hisse devrinin yapılarak durumun tescil ve ilan edildiğini, ancak davalı ..."in 08.05.2010 tarihinde 12.05.2010 vade tarihli 65.000 USD bedelli ve 30.000 Euro bedelli iki adet bono düzenlediğini ve söz konusu bedellerin şirkete ve devralan ortaklara tesliminin gerçekleştirilmediğini, buna rağmen takip üzerine haciz işlemi yapılarak şirket kasasındaki 75.252,00 TL"nın ihtiyaten haczedildiğini, oysaki bonoların müvekkili şirket lehine değil ... tarafından kendisi veya bir başkası menfaatine düzenlendiğini ileri sürerek 75.252,00 TL"nın haczedilme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar davanın reddini istemişlerdir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, davacı şirketin ortağı ve aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olan davalılar ... ile..."in diğer ortaklarla birlikte şirketteki paylarını, 13.05.2010 tarihinde düzenlenen protokole göre; genel kurul ve devir tarihi olan 13.05.2010 tarihine kadar tahakkuk eden ve ödenmesi gerekli tüm vergi, harç, çek, senet ve sair ödemelerden eski ortaklar sorumlu olmak üzere devrettikleri, davalı ..."in bu tarihten çok kısa bir süre önce 08.05.2010 tarihinde şirketi borçlu, kendisini de kefil olarak gösterdiği iki adet bono düzenlediği, bonoların şirket kaşesi kullanılarak ... tarafından imzalandığı, 08.05.2010 tanzim tarihli bonoların vade tarihinin de protokolden bir gün öncesi olan 12.05.2010 olarak gösterildiği, bonolarda bedel kaydı olarak nakden yazıldığı, kayıtlarda borç para alınmış gibi gösterilmesine rağmen, şirketin o tarihte kasasında nakit parasının bulunduğu, borç para almaya ihtiyacının olmadığının bilirkişi marifetiyle tespit edildiği, kaldı ki bu paranın şirkete ödendiğini gösteren herhangi bir belgenin de dosyaya ibraz edilemediği, senet bedellerinin icra yoluyla şirketten tahsil edildiği, o dönemde yönetim kurulu başkanı olan davalı ..."in şirketi karşılıksız borçlandırarak zarara uğrattığı, ancak yargılama sırasında vefatı ve mirasçılarının mirası reddi karşısında reddedilen mirasın TMK’nın 612. maddesine göre iflas hükümleri uyarınca tasfiyesi gerekeceğinden mirasçıların pasif husumet ehliyetlerinin kalmadığı ve aleyhlerindeki davanın pasif husumet nedeniyle reddinin gerektiği, davacı şirkete 6762 sayılı TTK’nın 341. maddesine göre genel kurul tarafından alınmış kararı sunması için verilen süreye rağmen kararın sunulmaması ve denetçiler tarafından şirket adına açılmış bir dava olmaması nedeniyle davacı şirket tarafından açılan davanın da reddine karar verilmesi gerektiği, olaya uygulanması gereken 6762 sayılı TTK’nın 336 vd. maddelerinde yönetim kurulu üyeleri aleyhine kusur karinesi öngörülerek yönetim kurulu üyelerinin kusur ve sorumluluklarının olmadığını ispat etmedikleri müddetçe zarardan sorumlu olacaklarının düzenlendiği, davalı ... Kalender"in senetlerin düzenlendiği, deftere işlendiği, devrin yapıldığı ve protokolün düzenlendiği dönemlerde yönetim kurulu üyesi olduğu, davalının, ticari defterlerin tutulmasından, bu defterlere işlenecek kayıtlardan ve defterlerin düzenli ve doğru bir şekilde tutulmasından sorumlu olduğu, ancak davalının diğer yöneticilerin usulsüz işlemlerini takip edip, borca ihtiyacı olmayan şirketin kasasına girmeyen bir paraya rağmen şirkete ait olmayan borç için düzenlenen senetlerin varlığını tespit ederek yasal yollara müracaat etmesi, konuyu genel kurula, yönetim kuruluna taşıması ve hatta davacıları protokolün düzenlendiği sırada bilgilendirmesi gerekmesine rağmen bunu yapmadığı, zararın oluşumunda kusursuz olduğunu ispata yarar delil de sunamadığı ve zarardan yönetim kurulu üyesi olarak müteselsilen sorumlu olduğu, kaldı ki düzenlenen devir protokolü gereğince de devreden ortak olarak sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle, Tunç Döviz Ticaret A.Ş. tarafından açılan davanın reddine, davacılar ... ve ... tarafından muris ... mirasçıları aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacılar ... ve ... tarafından davalı ... Kalender aleyhine açılan davanın kabulü ile 75.252,00 TL"nın 21.05.2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile Tunç Döviz Ticaret A.Ş." ye verilmesine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı ... Kalender vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava, anonim şirket yöneticisi aleyhine açılmış sorumluluk davası olup; olaya uygulanması gereken 6762 sayılı TTK’nın 336. vd. maddeleri doğrultusunda öncelikle şirket veya ortakları tarafından şirketin yapılan işlem dolayısıyla zarara uğradığı ispatlanmalı; akabinde sorumlu olduğu iddia olunan yöneticinin zararın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını ispatlaması gerekmektedir.
    Somut olayda mahkemece, davalı yöneticinin kusursuzluğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş ise de yukarıda da açıklandığı üzere öncelikle davacıların, davalı yöneticilerin işlemleri nedeniyle oluşan şirket zararını ispatlamaları gerekmektedir.
    Hal böyle olmakla birlikte; mahkemece alınıp itibar edilen bilirkişi raporuna göre, şirket zararının nedeni olduğu iddia edilen senetler şirketin yevmiye defterinde kayıtlı olup, yevmiye kaydına göre senetlerin nakit alınan borç mukabili verildikleri, senetlerde ihdas nedeninin “nakden” şeklinde gösterildiği, senet bedelleri kadar nakit para alındığı ve belirtilmiştir. Davaya konu sorumluluğun sebebi olarak gösterilen senetler nedeniyle davacı şirket lehtardan borç para almış olduğu takdirde, yani gerçek bir borç alacak ilişkisi bulunduğu takdirde, şirketin zarara uğradığı iddia edilemeyecektir. Mahkemece itibar edilen bilirkişi raporunda bu husus yeteri kadar incelenmemiş, şirket kasasına giren 100.000 TL ve 176.450,39 TL’lik kasadaki mevcudun kaynak ve sebebi belirtilmemiş, senetlerin düzenlenme tarihinde yapılan yevmiye kaydıyla kasa mevcudunda artış olup olmadığı irdelenmemiştir.
    Bu durumda mahkemece, öncelikle davacıların şirket zararını ispatlamaları gerektiği göz önüne alınarak, zararın gerçekleşip gerçekleşmediği yönünde bir inceleme ve değerlendirme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, anılan husus dikkate alınmaksızın eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve mümeyyiz davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın anılan taraf yararına bozulması gerektirmiştir.
    2-Bozma sebep ve şekline göre, mümeyyiz davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın mümeyyiz davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 15/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi