Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/969
Karar No: 2019/5169

Ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralamak - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2018/969 Esas 2019/5169 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, eşiyle yaşadığı ailevi huzursuzluğun devamı olarak tartışma yaşadıkları bir gün eşini öldürerek kasten yaralamaktan suçlu bulunmuş ve 10 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Mahkeme, delilleri incelediğinde sanığın suçunu işlediğini kabul etmiş ve karar vermiştir. Karar TCK'nın 87/4-2, 62, 53. maddeleri uyarınca verilmiştir. Mahkeme ayrıca suç niteliği tayin edilirken cezayı azaltıcı sebebinin de değerlendirildiğini belirtmiştir. Kararın verildiği tarih ise 25/11/2019'dur. Kanun maddeleri, TCK'nın 87/4-2, 62, 53. maddeleridir.
1. Ceza Dairesi         2018/969 E.  ,  2019/5169 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralamak
    HÜKÜM : TCK"nin 87/4-2, 62, 53. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezası.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...’in maktul ...’ı kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması değerlendirilip inandırıcı gerekçeler ile reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılanlar Yusuf, Sıdıka, ... ve... vekillerinin üst sınırdan ceza verilmesi gerektiğine, cezadan takdire bağlı indirim yapılmamasına, sanık müdafiinin duruşmada ve temyiz dilekçesinde mahkumiyete yeterli delil bulunmadığına, suç vasfına, eksik incelemeye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA, sanık hakkında tayin olunan hapis cezası ile tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alınarak müdafiinin tahliye talebinin reddine, Üyeler ... ve ...’in suçun sübutuna ilişkin karşı oyları ve oy çokluğu ile 25/11/2019 gününde karar verildi.

    KARŞI OY:

    Sanık ..."in resmi nikahlı eşi Canan"ı kasten yaralaması sonucu ölüme sebebiyetten yerel mahkemece verilen mahkumiyet kararını oy çokluğu ile onaylayan Dairemiz kararına suçun sübuta ermediğinden sanığın beraatine karar verilmesi gerekçesi ile katılmıyoruz.
    Şöyle ki;
    Sağlık memuru olan sanık ... eşi yaklaşık 16 yıllık evli olup bu süreçte ailevi huzursuzluk yaşamışlardır. Olay sabahı da tartışan eşlerden sanık iftarını Mehmet Çelik ve ... isimli arkadaşları ile dışarıda yapmaya karar vermiş ancak arkadaşlarından birinin rahatsızlığı nedeniyle 16 yaşındaki oğlu Kerem"i telefonla arayarak evdeki kremi kendisinin yanına getirmesini istemiştir. Kerem babasının yanına geldiğinden kısa süre sonra HTS kayıtlarına göre maktule eşini arayarak eve çağırmış, iftar vaktine çok yakın bir zaman kaldığı için sanık oradan ayrılırken nereye gidiyorsun diye soran arkadaşı ..."a eşinin düştüğünü bu nedenle eve gideceğini söyleyip iftarını açmadan oradan ayrıldığı tanık ..."ın dosyadaki savcılık beyanından anlaşılmıştır.
    Tanık Kerem iftarın hemen öncesinde babasının gelen telefonu üzerine sessizce konuşması nedeniyle annesi ile konuştuğunu anlamış, babasının sinirli şekilde yemek yemeden ayrılması üzerine kendi beyanına göre babasının peşinden gitmiş ve babasından yaklaşık 1-2 dakika sonra eve girdiğinde annesinin salonda yerde yatıyor olduğunu, yerde kan izleri olduğunu, babasının annesinin bacağına tampon yaptığını gördüğünü; anne ve babasının daha önce de tartışmaları nedeniyle annesine: "Babam mı seni vurdu, ne oldu?" dediğini annesinin de hayır dediğini yine annesinin "Affet Allahım ben ne yaptım beni affet" gibi sözler söylediğini, kendisinin mutfaktan bıçak alarak kızgınlıkla içeri geldiğini ancak annesinin kendisini engellediğini söylemiştir.
    Dosya kapsamından ve delil durumundan olay günü sanık ... eşinin arasında tartışma olduğu buna rağmen iftar vaktine birkaç dakika kala kendisini arayan eşinin yanına iftarını açmadan gittiğini zira eşinin düşüp yaralandığını söylediği, iftara giderken de iftar için önceden sözleşip birlikte yemek yaptırdıkları arkadaşı ..."a eşinin düştüğünü söyleyerek sinirlice evine gittiği, aynı yerdeki oğlu Kerem"in de bu durumu görünce babasının 1-2 dakika kadar arkasından eve girip anne ve babasını gördüğü annesinin haline üzülerek mutfaktan bıçak alıp annesini bıçakladığını düşündüğü babasına karşı kullanmak istediğini, annesinin ise babanın sorumlu olmadığını söyleyip bıçağı elinden aldığını söylemesi, maktulün ölünceye kadar geçen yaklaşık 1 gün içinde hiç kimseye kendisini eşinin bıçakladığını söylememesi, çocukları Kerem"in babasından 1-2 dakika kadar sonra eve girdiğinde taraflar arasında kavga, arbede, evdeki eşyalarda dağınıklık görmemesi, sanığın maktule tampon yaptığını görmesi karşısında Dairemizin de birçok kararında belirtildiği üzere eşi tarafından darp edilen kadının kendisini ağır şekilde bıçakla yaralayan eşini bıçaklandıktan sonra da korumaya devam etmesinin hayatın olağan akışana uygun olmadığı, bu tür dosyalarda yaralanan ve sonradan ölen kişilerin ölmeden önceki ifadelerine Dairemizce itibar edildiği, tanık Kerem, ... beyanları ile de desteklenince sanığın iftar vakti yaralandığını söyleyen maktulün bu olay dışında iftar yemeğini yemeden eve gitmesinin de hayatın olağan akışına uygun düşmediği maktulenin sanık evde olmadığı sırada yaralanmış olması nedeniyle sanığın yaralanmanın ne şekilde olduğuna dair beyanlarının maktulenin ifadelerine dayandığı, bu hususta farklı beyanların olmasının sanık aleyhine sübut delili sayılamayacağı böylece sanığın eşini bıçakladığına dair hiçbir delil bulunmadığı gibi sanık lehine hem müteveffanın hem ortak çocukları Kerem hem de tanık ..."ın beyanları olduğu dikkate alındığında sanığın müsnet suçtan delil yetersizliği nedeniyle beraatine karar vermek yerine sanığın kasten yaralama sonucu ölüme sebebiyet vermek suçundan verilen mahkumiyet kararının bozulması gerektiği görüşü ile çoğunluğun onama kararına katılmıyoruz.
    25/11/2019 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ..."ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat ..."nun yokluğunda 28/11/2019 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi