Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/28249
Karar No: 2019/466
Karar Tarihi: 09.01.2019

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/28249 Esas 2019/466 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalılar tarafından temyiz edilen bir alacak davası sonucunda verilen karar incelendi. Davacı işçi, önceki işyerinde çalıştığını ve iş sözleşmesinin haklı olmayan nedenlerle feshedildiğini iddia ederek kıdem, ihbar tazminatı, aylık ücret, fazla çalışma ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalılardan tahsil edilmesini talep etmiştir. Davalılar savunmalarında, söz konusu inşaatların sahibi olmadıklarını ve davacının iddialarını ispat etmekle yükümlü olduğunu belirtmişlerdir. Mahkeme, davacının davalıların işçisi olarak çalıştığını ve söz konusu dönemde gerçek ücret üzerinden tahakkukların olduğunu tespit etmiştir. İş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğine karar veren mahkeme, davacı işçinin taleplerini kabul etmiştir. Temyiz edilen kararda, fazla mesai hesaplamalarında hata yapıldığı gerekçesiyle kararın bozulması talep edilmiştir.
İlgili Kanun Maddeleri: İş Kanunu'nun 2. Maddesi, İş Kanunu'nun 25/II-g Maddesi.
9. Hukuk Dairesi         2015/28249 E.  ,  2019/466 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    YARGITAY KARARI
    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkili davacının davalı ...’de 20.02.2012 tarihinde işe başladığını, iş sözleşmesi sürerken davalı ...’nin davacıyı davalı... tarafından yapılan inşaatta görevlendirildiğini buradaki çalışması devam ederken işyeri değiştirilerek davalı ...’ün inşa ettiği inşaata nakledildiğini, işin sona erdiği gerekçesi ile iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiğini savunarak kıdem ve ihbar tazminatının yanı sıra aylık ücret alacağı ile fazla çalışma ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı ...Tic. A.Ş. vekili, müvekkili ile davacının işvereni APC arasında müteahhitlik ilişkisi bulunduğunu, davacının iddiası dönemde ve saatlerde çalışma iddiasını ispat etmesi gerektiğini, ara dinlenmeleri dikkate alındığında davacının bir fazla mesaisinin olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... ... Tic. A.Ş. vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacının işvereni APC arasında bir asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını ve bu nedenle müvekkilinin İş Kanunu’nun 2.maddesinden doğan bir sorumluluğunun olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... ... Tic. Ltd. Şti. vekili, davacının 20.02.2012-11.03.2013 tarihlerinde çalıştığını, bordrolarda gerçek ücret üzerinden tahakkukun olduğunu, fazla mesainin düzenli olarak ödendiğini, davacı ve arkadaşlarının mazeretsiz devamsızlıkları nedeniyle iş sözleşmelerinin haklı feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının davalı ... işçisi olarak, 20.02.2012-08.01.2013 tarihlerinde davalı...’a ait inşaatta ve 09.01.2013-11.03.2013 tarihlerinde de davalı ...’e ait inşaatta çalıştığı anlaşıldığından, davalılar... ve ... söz konusu inşaatların sahibi olmayıp, eser sözleşmesi ile inşaatın tamamının imalatını üstlenen ana yüklenici olduklarından, davalı işveren APC tüm dönemden işveren olarak ve diğer iki davalı da İş Kanunu’nun 2. Maddesindeki düzenleme çerçevesinde asıl işveren alt işveren ilişkisi uyarınca kendi dönemleri ile sınırlı sorumlu olduğu, davalı işveren APC davacının iş sözleşmesinin mazeretsiz devamsızlığı nedeniyle sözleşmesinin haklı feshedildiğini , bu konuda işveren APC’nin davacının mazeretsiz devamsızlığına dair 22,23,25 Şubat 2013 tarihli tutanakları hazırladığı ve 01.03.2013 tarihli ilk ihtarname ile davacıdan devamsızlığı hakkında mazeret bildirip işbaşı yapmasını ve 19.03.2012 tarihli ikinci ihtarname ile de İş Kanunu’nun 25/II-g maddesi uyarınca fesih bildiriminde bulunduğu görülmekte ise de dosya kapsamında davacı ve iki arkadaşı 04.03.2013 keşide ve 15.03.2013 tebliğ tarihli ihtarname ile de işin sona erdiği gerekçesi ile haksız olarak işten çıkarıldıklarını beyan ettikleri, 3 işçinin aynı zamanda devamsızlık yapmasını, işi terk etmesini gerektirecek bir durumun olmadığı ve ileri sürülmediği, sonuç olarak davacı işçinin tazminat haklarından mahrum kalacak şekilde işi bırakmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiği sonuç ve kanaatine ulaşılarak kıdem ve ihbar tazminatları ile tanık anlatımları ile kanıtladığı fazla çalışma ücret alacağının, ücret alacağının ve yıllık izin ücretinin kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    Yukarıda açıklanan ilke kararı gereğince imzalı bordrolarda fazla mesai tahakkuku olup ödendiği tespit edilen ayların fazla mesai hesabından dışlanması gerekirken hesaplamaya dahil edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililerine iadesine, 09.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi