Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2018/2355
Karar No: 2021/2728
Karar Tarihi: 20.05.2021

Danıştay 4. Daire 2018/2355 Esas 2021/2728 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/2355
Karar No : 2021/2728

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- Tasfiye Halinde … Gıda İnşaat Mobilya Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi

2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek aleyhlerine olan hüküm fıkralarının taraflarca bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, vergi inceleme raporuna istinaden defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediğinden bahisle 2010/12 döneminden devreden katma değer vergisi tutarının azaltılması hususu da dikkate alınarak 2011/1 ila 12 dönemleri için re'sen tarh edilen katma değer vergileri ve kesilen vergi ziyaı cezaları ile 213 sayılı Kanunun 353/1 maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının 2011 yılı defter ve belgelerine ilişkin düzenlenen defter ve belge isteme yazısının şirket yetkilisi ...'a 02/09/2015 tarihinde tebliğ edildiği, defterler ibraz edilmekle birlikte belgelerin, iş yerini su basması neticesinde kullanılamaz hale geldiği ve sonrasında atıldığından bahisle ibraz edilmediği, defterlere kaydedilen ve indirim konusu yapılan katma değer vergilerinin alış faturası veya benzeri belgelerde gösterildiğinin tespitinin ancak belgelerin ibrazı ve incelenmesiyle saptanabileceği, ibraz edilmemesi durumuna ilişkin davacı tarafından kabul edilebilir bir mücbir sebep halinin bulunduğunu tevsik edici bir bilgi ve belgenin de sunulmadığı anlaşılmakla, davacının 2011 yılına ait katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yapılan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatları ile 2010 yılı için yapılan cezalı tarhiyata karşı açılan dava, Mahkemelerince bu kısım yönünden reddedildiğinden, 2010/12 döneminden devreden katma değer vergisi tutarının değişmesi nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık; somut bir tespit bulunmaksızın kesilen özel usulsüzlük cezasında ise hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; özel usulsüzlük cezası ile bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri yönünden, istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın anılan kısımlarının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği, bir katı aşan vergi ziyaı cezaları yönünden ise, defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi nedeniyle yapılan tarhiyata ilişkin matrah farkı, idarece başka bir inceleme ve araştırma yapılmaksızın, sadece vergi dairesine verilen beyannamelerde ödenecek katma değer vergisinin miktarını azaltıcı bir unsur olarak gösterilen indirimlerin tümünün reddedilmesi suretiyle tespit edilmiş olduğundan, vergi ziyaı cezasının bir kat olarak uygulanması gerektiği, bu durumda, tarh edilen katma değer vergisi üzerinden üç kat vergi ziyaı cezası kesilmesinde ve aksi yöndeki Mahkeme kararının buna ilişkin hüküm fıkrasında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle, özel usulsüzlük cezası ve bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri yönünden tarafların istinaf başvurularının reddine, bir katı aşan vergi ziyaı cezaları yönünden davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Olayda VUK 30/3 maddesinde belirtilen hallerin hiçbirisi bulunmadığından bu kanun maddesi dayanak alınarak yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı, salt belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle VUK 30/3 maddesine istinaden tarhiyat yapılamayacağı, zira mal alışında bulunulan mükellefler nezdinde karşıt inceleme yapılmasının mümkün olduğu, ilk derece mahkemesi kararında yer alan karşı oy doğrultusunda karar verilmesi gerektiği, temyize konu kararın aleyhe olan hüküm fıkralarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Alış ve satış belgelerini incelemeye ibraz etmeyen davacı adına re'sen tarh edilen vergi ve kesilen cezaların hukuka uygun olduğu, temyize konu kararın aleyhe olan hüküm fıkralarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 26. maddesinin 1. fıkrasında, "Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar, dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır." düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava dosyası ile Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi kayıtlarının incelenmesinden, 03/06/2016 tarihi itibarıyla tasfiyesine karar verilen davacı şirketin, 06/01/2017 tarihinde tescil ve 12/01/2017 tarihinde ilan edilen 29/12/2016 tarihli şirket genel kurulu kararıyla tasfiyesinin tamamlandığı ve ticaret sicilindeki kaydının silindiği görülmüştür.
Bu durumda, davacı şirketin ticaret sicilindeki kaydı silinmekle tüzel kişiliği de sona ermiş olduğundan, yukarıda yer verilen kanun hükmü uyarınca işlem yapılmak üzere temyize konu kararın bozulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
2.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 20/05/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


(X) KARŞI OY :
Uyuşmazlık, davanın açıldığı tarihte tüzel kişiliği mevcut olsa da, dava hakkında karar verilmezden önce tüzel kişiliği sona eren davacı şirketin esasa ilişkin iddiaları dikkate alınarak, ihtilafın esası hakkında verilen temyize konu kararın usul hükümlerine uygun olup olmadığına ilişkindir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dilekçeler Üzerine İlk İnceleme" başlıklı 14. maddesinin 3/c bendinde, dilekçelerin ''ehliyet'' yönünden inceleneceği, 15/1-b maddesinde, 14/3-c maddesinde yazılı eksikliğin dilekçelerde varlığının tespiti halinde davanın reddine karar verileceği, 14/6. maddesinde ise, ilk incelemeye ilişkin hususların ilk incelemeden sonra tespit edilmesi halinde de, davanın her safhasında 15. madde hükmünün uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
Görüldüğü üzere, idari yargıda "ehliyet" yalnızca davacı tarafın dava ehliyetine ilişkin olup, dava açma ehliyeti, sadece dava açılırken değil dava karara bağlanıncaya kadar aranmıştır.
Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 377. maddesinde, tarhiyatlara ve kesilen vergi cezalarına karşı kimlerin dava açabileceği düzenlenmiş, Türk Ticaret Kanununda ise sermaye şirketleri arasında sayılan limited şirketlerin "sona erme"sinin anonim şirketlere ilişkin hükümlere tabi olduğu belirtilmiş olup buna göre, kanunun (TTK'nun) ilgili maddelerinde sayılan "sona erme" hallerinin vukuunda limited şirketin tüzel kişiliği de sona ereceğinden, bu hukuki durumun sonucu olarak tüzel kişiliği sona eren şirketin temsil edilmesi de mümkün olamayacaktır.
Şu halde, 12/01/2017 tarih ve 9240 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilen 29/12/2016 tarihli şirket genel kurulu kararıyla tasfiyesi tamamlanan ve dolayısıyla ilk derece mahkemesince kararın verildiği 30/05/2017 tarihinde tüzel kişiliği olmayan davacı şirketin bu aşamadan sonra hak ve borçlara muhatap olması ve dolayısıyla mahkemede temsil edilmesi hukuken mümkün değildir.
Hal böyle olunca, Mahkemece davanın karara bağlanmasından önce tüzel kişiliği sona eren ve buna bağlı olarak da dava açma ehliyeti kalmayan davacı şirketin ehliyetsizlik durumu değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmek üzere, temyize konu kararın bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına gerekçe yönünden katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi