11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/5968 Karar No: 2019/183 Karar Tarihi: 09.01.2019
Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/5968 Esas 2019/183 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında Vergi Usul Kanununa Muhalefet suçundan açılan kamu davasında mahkumiyet kararı verildi. 2010 yılında sahte fatura düzenlediği iddia edilen sanığın işyerini 15 gün sonra kapattığı ve hiçbir iş yapmadığı ancak kapandığını bildirmemesi ve muhtelif şahısların ikamet ve işyerlerinde yapılan aramalarda sanık tarafından düzenlenmiş gibi görünen faturaların bulunması üzerine gerçeğin belirlenmesi için faturaların matbaada kim tarafından bastırıldığının ve teslim alındığının araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, birden fazla sahte fatura düzenleme eyleminin zincirleme suç oluşturduğu ve sanık hakkında TCK’nin 43. maddesi hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi ve 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararıyla yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri Vergi Usul Kanunu, TCK'nin 43. maddesi ve 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesidir.
11. Ceza Dairesi 2016/5968 E. , 2019/183 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık hakkında, 2011 takvim yılında “sahte fatura düzenlemek” suçundan açılan kamu davası hakkında karar verilmemiş ise de, mahallinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür. 1- Sanığın, 2010 takvim yılında sahte fatura düzenlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda; sanığın işyerini 01.05.2010 tarihinde açtıktan 15 gün sonra iş yapamayacağını anlayarak kapattığını, hiçbir iş yapmadığını, ancak işyerinin kapandığına dair bildirimde bulunmadığını, kimseye sahte fatura düzenlemediğini savunması, vergi tekniği raporunda da, sahte fatura düzenleme işini meslek haline getirdiği iddia olunan muhtelif şahısların ikamet ve işyerlerinde yapılan aramalar neticesinde sanık tarafından düzenlenmiş gibi görünen suça konu faturalara rastlandığının belirtilmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi bakımından faturaların matbaada kim tarafından bastırıldığı ve teslim alındığının araştırılması, gerektiğinde faturaları kullanan kişilerin tanık sıfatıyla beyanlarına başvurularak faturaları kimden temin ettikleri, sanığı tanıyıp tanımadıkları hususlarının sorularak, faturalardaki yazı ve imzaların sanığın eli ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile mahkumiyet kararı verilmesi, 2- Kabule göre de; a- Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenleme eyleminin zincirleme suç oluşturduğunun ve sanık hakkında TCK’nin 43. maddesi hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, b- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 09.01.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.