Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...’un mağdur ...’i kasten öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, tahrike ve takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçeler ile reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde düzeltme nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında, mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulama yasaya aykırı ise de, CMUK"un 322. maddesi gereğince bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün “Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek, 5237 sayılı TCK"nin 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine” şeklinde değiştirilmesi suretiyle DÜZELTİLEN hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak ONANMASINA, Üye ...’in suç vasfının nitelikli tehdit olduğuna dair karşı oyu ve oy çokluğu ile 25/11/2019 gününde karar verildi.
KARŞI OY:
Sanık hakkında yerel mahkemece kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılmasına dair kararının Dairemiz çoğunluğunca onanmasına dair karara sanığın eyleminin silahla tehdit suçunda oluşturduğunu düşündüğümden katılmıyorum. Şöyle ki; Sanık ve mağdur ...’in asker olup mağdurun daha üst devre olduğu, sanığın mağdura kızgınlığı nedeniyle askeri depodan silah temin ettiği ve mağdurun kendisine arkası dönük olduğu halde giderken arkasından silahın kurma kolunu kurup ağzına mermi vererek doğrulttuğu ancak sıkmadığı, sanığın fiilini dosya kapsamına göre tanık Arif’in tek gören kişi olup, sanığın silahı doğrultması üzerine mağdura müdahale ederek koridordan içeri tarafa aldığı bu sırada başkaca tanıkların da sanığın elindeki tüfeğe müdahale edip elinden almak istedikleri sırada tüfeğin tavana doğru bir el ateş edildiği, bu oluşa göre sanığın mağdura tüfeği doğrulttuğu sırada ona karşı öldürme kastını gösterir, herhangi bir söz söyleyemediği gibi tetiğe basma imkanı olmasına rağmen basmadığı, tanık Arif’in mağduru görüş alanından çıkarıp diğer tanıkların müdahalesi ile sanığın elindeki silahın sıkıldığı anlaşılmakla, sanığın mağduru öldürmeye yönelik kastının bulunmadığı ancak eyleminin silahlı tehdit suçunu oluşturacağını tebliğnameye uygun olarak kabul ettiğimden sanık hakkında Dairemiz çoğunluğunun görüşüne katılmıyorum.